Lilypie Second Birthday tickers

28 Aralık 2011 Çarşamba

2011 Üzülme Ben seni sevdim

2011 bir çok arkadaşım için zor bir yıl olmuş. Twitter'da, facebook'ta, bloglarda hep “Git artık 2011” içerikli iletiler gördüm. Benim içinse dipte başlayıp yukarı doğru yükselen bir yıl oldu. Şu an ise ennn tepe noktadayım bir çok açıdan. Hem iş hem aile hem eş dost...

Fakat bunların hepsinden önemli bir yanı oldu 2011'in. Benim için dark side'a geçişte kocaman bir pencere oldu. Hayatımda ikinci ve umarım son geçiş oldu bu.
İlki üniversitede olmuştu. Öncesinde köylü kızı diye dalga geçilecek kadar saftım. Kötü insanlar filmlerde olur, başka dünyalarda yaşarlar ve biz çok dikkatli olursak asla bizim hayatlarımıza yanaşamazlar sanıyordum. Yıllarca küçük alevi cemaatinde, sıfır kötülükle yaşamanın acı sonuçlarıydı bunlar.

Sonra kötü insanlarla ve hepsinden kötüsü faşizmle tanıştım. İki gün önce, solcu arkadaşıma saf saf (çekinmeyin gerzek gerzek deyin) savunduğum, mhpli ama iyi bir insan, insanları görüşlerine göre değil karakterlerine göre ayırmak lazım diye kendimce koruduğum sınıf arkadaşımın(!) iki gün sonra okuldaki bir gerilim ve arbede sonrası gözümün içine baka baka bana taş sallaması ve dizime aldığım ilk darbe ile yaşadım kozamdan çıkıp gerçek hayatla karşı karşıya kalışımı. Kötülerin bizim hayatımıza da gayet değebilecekleri gerçeğiyle biraz geç tanıştım.

Fakat bu geçişle gerzeklik aşamasından çıksam da “normal” aşamasına geçemedim. Hayatta iki uç var sanmaya çok uzun zaman devam ettim: İyiler ayrıdır kötüler ayrıdır. Kötü olmayan insanlar ise hata yapabilir, yanlış yapabilir, ama önemli olan niyettir. Ben anlaşamasam da o insan hala iyi olabilir. Hem kimbilir belki ben onun koşullarında olsaydım, onun sahip olduğu aileye doğsaydım ne bileyim öyle çocuklarım olsaydı, öyle sevgilim olsaydı, öyle çalışma şartlarına sahip olsaydım belki ben de onun gibi davranırdım. Yazıktı insanlara, sistem insanları çok tuhaf davranmak zorunda bırakabiliyordu. Empati herkese lazımdı. Ne olursa olsun insanlara küsebilirdik, kızabilirdik ama yine o insanlar kendilerince iyilerdi ve bir selam olsun verebilirdik, biz iyi niyetli olmaya devam edebilirdik, hayatımızın bir yerinde barındırmaya devam edebilirdik, anlayışla karşılayabilirdik, dik, dik, dik, dik...

Geçenlerde bir sorun çözmeye çalışıyorduk. Muhattaplarımız Savaş'la değil benle görüşmek istediler. Ben saftiriğin önde gideniyim çünkü. Bana iki güler yüz gösterin ben yaptığınız her pisliği unuturum. Araya biraz zaman girsin, size torpil geçer kendimi özeleştiriyle mahfeder bir şekil iletişirim sizinle. Aynen de düşündükleri gibi oldu. Savaş'a hayatta kabul ettiremeyecekleri şeyi bana kabul ettirip, giderken de tekme atıp gittiler. Tanışabileceğiniz en salak insanım ben çünkü. Herkesi anlamaya çalışmamız, anlayış göstermemiz, hep ilkeli ve doğru davranmak gerekir çünkü.

2011 tüm bu gerzek bakış açıma şunu dememi sağladı: Hassiktir lan ordan!
Blogumu okuyanlar ve herkesten önce blogumun sahibi kızım Aze'm kusura bakmasınlar kabalığım için. Üstelik de dilde seksizmin bu kadar karşısındayken bu lafı ettiğim için öncelikle ben kendimin kusuruna bakmayayım. Ya da kim bakarsa baksın: Umurumda değil. Aydım ben sevgili okur. En yakın arkadaşım Darth Vader artık benim. Dark Side'a yanınıza geldim panpalar. Güzelmiş burada havalar.

Paragrafımızın başına dönersek, herkesin aklı var vicdanı var kardeşim. Kader mader hayat ne getirmişse, aklını, vicdanını kullanıp ona göre davranır insan. Geri kalan hep mazeret hep çıkar amaçlı terör örgütü... İnsanlığı sevmek gerzeklikmiş hacı, hakeden insanı çok çok sevecekmişsin, gerisi yalanmış.

Empatim yok huzurum var kardeşim. Canımı acıtan, koşullarından sebep değil beni önemsemediği için acıtıyor canımı bu kadar net. Bu denli bencil, özensiz, çıkarcı olabilen insanlar ise mazeretsiz sebepsiz kötü işte. Tutmayacaksın hayatında. Selam bile vermeyeceksin tartışmasız. Sırtında yük etmeyeceksin kimseyi, yan yana olduğun, kimsenin kimseyi taşımadığı ilişkidir ilişki olan.

Ben evim konusunda da böyleydim. 15 yıl önce yazılmış bir mektup, 18 yıl önce hediye edilmiş bir toka, maç biletleri, konser, sinema biletleri, 20 yıllık defterler.... Vefa işini fazla abarttım ben. Eskiye, eskiden sevdiğime bağlılık işini çok abarttım. Miadı dolan atılır ve yola devam edilir. Bunu yüzlerce kez gözlediğim halde anlayamadım. 32'yi bekledim bunları anlamak için şapşal beni!

2011 çok işime yaradı a dostlar. Yukarıda dediğim gibi sırtımdaki yüklerin hepsini attım. Yıllarca yüreğimde taşıdığım yaralarımı söküp attım. Değil iyileştirmek, hiç olmamışçasına söktüm attım. “Acaba başka türlü olabilir miydi?”, “Acaba bir gün çözülür mü, halledilir mi?” dediğim, içimi acıtan ne varsa hepsini attım. Zerre acıtmaz mı artık arkadaş? Zerre acıtmaz mı? İnsan o kadar acının üzerine birdenbire hiç mi bir şey hissetmez artık. Yok hissetmiyorum. Umurum bile değil.
Şu 2 yıldır tüm yaşadıklarım beni bambaşka bir insan yaptı. Hayatımdaki çok şahane insanların aslında düşündüğümden de şahane olduklarını gördüm. Tam anlamıyla bilemediğim kıymetlerini elimden geldiğince bilmeye çalıştım. Hem para sahibi olup hem insan olunamayacağına neredeyse ikna gibiyken birileri yaptıklarıyla, yaşadıklarıyla “yok olabiliniyormuş” diye içimi serinletti.

2011 çok hoş gelmedi ama çok şahane gidiyor. İroni yapmıyorum, sarkazm hiç yapmıyorum. Gerçekten böyle düşünüyorum. Hayatıma bir dönem giren kimi insanların en kötü hallerini gördüğüm şu son bir ay gerçekten hayatımın en mutlu zamanlarından biri oldu. Sağolsunlar özgürleşmemi sağladılar. Sağolsunlar ve hayatımdan uzak dursunlar.

2012'den de daha umutluyum. Bu yükseliş gitgide artacak eminim. Yıllardır takıldığım binlerce şeye değil önüme baktığım günler daha çoooook güzel şeyler getirecek. Eminim. Bir süredir görüyorum böyle olduğunu, gitgide daha iyi olacağını da biliyorum.
Sağlıklı, huzurlu, mutlu bir hayat diliyorum tüm sevdiklerime, tüm kendilerinden başkalarını da bir nebze olsun düşünenlere. Hepimizin hayatları dolu dolu olsun. O kadar işimizle, gücümüzle, sevdiklerimizle meşgul olalım ki, hayatın küçük kirleri dikkatimizi bile çekemeden kaybolsun gitsin hayatımızdan. Sevdiklerimizle hep dertsiz olalım.
Sevdiğim insanlar sayınız çok az ama sizi çok seviyorum. 2012'de de 2062'de de birlikte olmayı diliyorum.

7 yorum:

Esra dedi ki...

Soluksuz okudum. Ne mutlu sana, benim de sırtımda çok yük var lakin atıp dönemiyorum arkama, empati kurmazsam da aklımı yitirecek gibi oluyorum insanların kötülükleri karşısında. Ben doğru bildiğim yoldan gideyim gerisine neyleyim diyorum aslında.
iyi seneler diliyorum ve güzel dileklerinin bir bir gerçekleşmesini umuyorum.

Başka Anne dedi ki...

Twittera yazdığım benzer bir yoruma şöyle dedim: inanın hiçbiri sırtta o kadar taşınmayı haketmiyor. hakediyor olsalardı sırtta olmazlardı zaten. salın gitsin :)
Siz de boşverin. :)

Umut dedi ki...

Cok guzel bir yazi olmus. Aklina ve kalemine saglik. Yolun acik olsun. Ve bir kahve icelim yakin zamanda olmaz mi? İmza bir_anne

Başka Anne dedi ki...

Umut sağolasın. İçelim tabi be yav! Taksim'deyim ben her zaman beklerim.
Cihan yine ne işler peşindesin?

ÇokBilmiş dedi ki...

Bir de doğuştan gelen bir karakter var ama... Mesela ben doğuştan saftiriğim, yüzüme bakan anlıyor anında, üstelik de pisliklerle uğraşılan da bir iş yapıyorum, her gün bin tane pislik görüyorum, yine de safım, yine de çabuk güvenirim, yine de kanarım...

Karakter arkadaşım bu, içinde yetiştiğin cemaati, hümanistik düşünceleri filan suçlama bence boşuna. Sen busun demek ki neticede :)

Ben iyi bir insan olduğumdan, iyi dileklerini üstüme alınıyorum ve sana da mutlu yıllar diliyorum.

Nihan dedi ki...

Derya cim bence sen kendini kkrumak adina sahip oldugun ozelliklerinden vazgecme sevmek herkesin sahip olamayacagi bir ozellik! Sevmek herkesi ve anlamak onemli bir kalite bence sen vazgecme ama tabi ki kendii de uzme anlamak ve hosgormek icin insanlari illa affedip iliskine devam etmen gerekmior ki, selam vericem hayir onlar iyi insanlar diye tasidigin yuk ileri de dur suna selam vermeyim, u kotu diye tasidigin baska bir yukle yer degistirecek sen sen ol affet gitsin dedigin gibi sen onlarin yerinde olsan ne yapardin bilemezsin ama bunlari yapanlari da ah iyi insanlar diye sevmek zorunda degilsin sadece cizginin obur tarafina gecme kal orada uzak dur yuklerindenkurtul ozgurles kendini dusun kendini mutlu et kimsein avukati sozcusu savunucusu olma kendini sev dusun onemse bak gor cok daha hafifleyeceksin... İnsan bir uctayken once obur uca geciyor sonradan dengeyi buluyor ama :)
2011 hosgitsin bundan sonra da yuksuz mutlu sevgili yillar olsun...

Başka Anne dedi ki...

canımsın nihanovski.

Yorum Gönder

28 Aralık 2011 Çarşamba

2011 Üzülme Ben seni sevdim

2011 bir çok arkadaşım için zor bir yıl olmuş. Twitter'da, facebook'ta, bloglarda hep “Git artık 2011” içerikli iletiler gördüm. Benim içinse dipte başlayıp yukarı doğru yükselen bir yıl oldu. Şu an ise ennn tepe noktadayım bir çok açıdan. Hem iş hem aile hem eş dost...

Fakat bunların hepsinden önemli bir yanı oldu 2011'in. Benim için dark side'a geçişte kocaman bir pencere oldu. Hayatımda ikinci ve umarım son geçiş oldu bu.
İlki üniversitede olmuştu. Öncesinde köylü kızı diye dalga geçilecek kadar saftım. Kötü insanlar filmlerde olur, başka dünyalarda yaşarlar ve biz çok dikkatli olursak asla bizim hayatlarımıza yanaşamazlar sanıyordum. Yıllarca küçük alevi cemaatinde, sıfır kötülükle yaşamanın acı sonuçlarıydı bunlar.

Sonra kötü insanlarla ve hepsinden kötüsü faşizmle tanıştım. İki gün önce, solcu arkadaşıma saf saf (çekinmeyin gerzek gerzek deyin) savunduğum, mhpli ama iyi bir insan, insanları görüşlerine göre değil karakterlerine göre ayırmak lazım diye kendimce koruduğum sınıf arkadaşımın(!) iki gün sonra okuldaki bir gerilim ve arbede sonrası gözümün içine baka baka bana taş sallaması ve dizime aldığım ilk darbe ile yaşadım kozamdan çıkıp gerçek hayatla karşı karşıya kalışımı. Kötülerin bizim hayatımıza da gayet değebilecekleri gerçeğiyle biraz geç tanıştım.

Fakat bu geçişle gerzeklik aşamasından çıksam da “normal” aşamasına geçemedim. Hayatta iki uç var sanmaya çok uzun zaman devam ettim: İyiler ayrıdır kötüler ayrıdır. Kötü olmayan insanlar ise hata yapabilir, yanlış yapabilir, ama önemli olan niyettir. Ben anlaşamasam da o insan hala iyi olabilir. Hem kimbilir belki ben onun koşullarında olsaydım, onun sahip olduğu aileye doğsaydım ne bileyim öyle çocuklarım olsaydı, öyle sevgilim olsaydı, öyle çalışma şartlarına sahip olsaydım belki ben de onun gibi davranırdım. Yazıktı insanlara, sistem insanları çok tuhaf davranmak zorunda bırakabiliyordu. Empati herkese lazımdı. Ne olursa olsun insanlara küsebilirdik, kızabilirdik ama yine o insanlar kendilerince iyilerdi ve bir selam olsun verebilirdik, biz iyi niyetli olmaya devam edebilirdik, hayatımızın bir yerinde barındırmaya devam edebilirdik, anlayışla karşılayabilirdik, dik, dik, dik, dik...

Geçenlerde bir sorun çözmeye çalışıyorduk. Muhattaplarımız Savaş'la değil benle görüşmek istediler. Ben saftiriğin önde gideniyim çünkü. Bana iki güler yüz gösterin ben yaptığınız her pisliği unuturum. Araya biraz zaman girsin, size torpil geçer kendimi özeleştiriyle mahfeder bir şekil iletişirim sizinle. Aynen de düşündükleri gibi oldu. Savaş'a hayatta kabul ettiremeyecekleri şeyi bana kabul ettirip, giderken de tekme atıp gittiler. Tanışabileceğiniz en salak insanım ben çünkü. Herkesi anlamaya çalışmamız, anlayış göstermemiz, hep ilkeli ve doğru davranmak gerekir çünkü.

2011 tüm bu gerzek bakış açıma şunu dememi sağladı: Hassiktir lan ordan!
Blogumu okuyanlar ve herkesten önce blogumun sahibi kızım Aze'm kusura bakmasınlar kabalığım için. Üstelik de dilde seksizmin bu kadar karşısındayken bu lafı ettiğim için öncelikle ben kendimin kusuruna bakmayayım. Ya da kim bakarsa baksın: Umurumda değil. Aydım ben sevgili okur. En yakın arkadaşım Darth Vader artık benim. Dark Side'a yanınıza geldim panpalar. Güzelmiş burada havalar.

Paragrafımızın başına dönersek, herkesin aklı var vicdanı var kardeşim. Kader mader hayat ne getirmişse, aklını, vicdanını kullanıp ona göre davranır insan. Geri kalan hep mazeret hep çıkar amaçlı terör örgütü... İnsanlığı sevmek gerzeklikmiş hacı, hakeden insanı çok çok sevecekmişsin, gerisi yalanmış.

Empatim yok huzurum var kardeşim. Canımı acıtan, koşullarından sebep değil beni önemsemediği için acıtıyor canımı bu kadar net. Bu denli bencil, özensiz, çıkarcı olabilen insanlar ise mazeretsiz sebepsiz kötü işte. Tutmayacaksın hayatında. Selam bile vermeyeceksin tartışmasız. Sırtında yük etmeyeceksin kimseyi, yan yana olduğun, kimsenin kimseyi taşımadığı ilişkidir ilişki olan.

Ben evim konusunda da böyleydim. 15 yıl önce yazılmış bir mektup, 18 yıl önce hediye edilmiş bir toka, maç biletleri, konser, sinema biletleri, 20 yıllık defterler.... Vefa işini fazla abarttım ben. Eskiye, eskiden sevdiğime bağlılık işini çok abarttım. Miadı dolan atılır ve yola devam edilir. Bunu yüzlerce kez gözlediğim halde anlayamadım. 32'yi bekledim bunları anlamak için şapşal beni!

2011 çok işime yaradı a dostlar. Yukarıda dediğim gibi sırtımdaki yüklerin hepsini attım. Yıllarca yüreğimde taşıdığım yaralarımı söküp attım. Değil iyileştirmek, hiç olmamışçasına söktüm attım. “Acaba başka türlü olabilir miydi?”, “Acaba bir gün çözülür mü, halledilir mi?” dediğim, içimi acıtan ne varsa hepsini attım. Zerre acıtmaz mı artık arkadaş? Zerre acıtmaz mı? İnsan o kadar acının üzerine birdenbire hiç mi bir şey hissetmez artık. Yok hissetmiyorum. Umurum bile değil.
Şu 2 yıldır tüm yaşadıklarım beni bambaşka bir insan yaptı. Hayatımdaki çok şahane insanların aslında düşündüğümden de şahane olduklarını gördüm. Tam anlamıyla bilemediğim kıymetlerini elimden geldiğince bilmeye çalıştım. Hem para sahibi olup hem insan olunamayacağına neredeyse ikna gibiyken birileri yaptıklarıyla, yaşadıklarıyla “yok olabiliniyormuş” diye içimi serinletti.

2011 çok hoş gelmedi ama çok şahane gidiyor. İroni yapmıyorum, sarkazm hiç yapmıyorum. Gerçekten böyle düşünüyorum. Hayatıma bir dönem giren kimi insanların en kötü hallerini gördüğüm şu son bir ay gerçekten hayatımın en mutlu zamanlarından biri oldu. Sağolsunlar özgürleşmemi sağladılar. Sağolsunlar ve hayatımdan uzak dursunlar.

2012'den de daha umutluyum. Bu yükseliş gitgide artacak eminim. Yıllardır takıldığım binlerce şeye değil önüme baktığım günler daha çoooook güzel şeyler getirecek. Eminim. Bir süredir görüyorum böyle olduğunu, gitgide daha iyi olacağını da biliyorum.
Sağlıklı, huzurlu, mutlu bir hayat diliyorum tüm sevdiklerime, tüm kendilerinden başkalarını da bir nebze olsun düşünenlere. Hepimizin hayatları dolu dolu olsun. O kadar işimizle, gücümüzle, sevdiklerimizle meşgul olalım ki, hayatın küçük kirleri dikkatimizi bile çekemeden kaybolsun gitsin hayatımızdan. Sevdiklerimizle hep dertsiz olalım.
Sevdiğim insanlar sayınız çok az ama sizi çok seviyorum. 2012'de de 2062'de de birlikte olmayı diliyorum.

7 yorum:

  1. Soluksuz okudum. Ne mutlu sana, benim de sırtımda çok yük var lakin atıp dönemiyorum arkama, empati kurmazsam da aklımı yitirecek gibi oluyorum insanların kötülükleri karşısında. Ben doğru bildiğim yoldan gideyim gerisine neyleyim diyorum aslında.
    iyi seneler diliyorum ve güzel dileklerinin bir bir gerçekleşmesini umuyorum.

    YanıtlaSil
  2. Twittera yazdığım benzer bir yoruma şöyle dedim: inanın hiçbiri sırtta o kadar taşınmayı haketmiyor. hakediyor olsalardı sırtta olmazlardı zaten. salın gitsin :)
    Siz de boşverin. :)

    YanıtlaSil
  3. Cok guzel bir yazi olmus. Aklina ve kalemine saglik. Yolun acik olsun. Ve bir kahve icelim yakin zamanda olmaz mi? İmza bir_anne

    YanıtlaSil
  4. Umut sağolasın. İçelim tabi be yav! Taksim'deyim ben her zaman beklerim.
    Cihan yine ne işler peşindesin?

    YanıtlaSil
  5. Bir de doğuştan gelen bir karakter var ama... Mesela ben doğuştan saftiriğim, yüzüme bakan anlıyor anında, üstelik de pisliklerle uğraşılan da bir iş yapıyorum, her gün bin tane pislik görüyorum, yine de safım, yine de çabuk güvenirim, yine de kanarım...

    Karakter arkadaşım bu, içinde yetiştiğin cemaati, hümanistik düşünceleri filan suçlama bence boşuna. Sen busun demek ki neticede :)

    Ben iyi bir insan olduğumdan, iyi dileklerini üstüme alınıyorum ve sana da mutlu yıllar diliyorum.

    YanıtlaSil
  6. Derya cim bence sen kendini kkrumak adina sahip oldugun ozelliklerinden vazgecme sevmek herkesin sahip olamayacagi bir ozellik! Sevmek herkesi ve anlamak onemli bir kalite bence sen vazgecme ama tabi ki kendii de uzme anlamak ve hosgormek icin insanlari illa affedip iliskine devam etmen gerekmior ki, selam vericem hayir onlar iyi insanlar diye tasidigin yuk ileri de dur suna selam vermeyim, u kotu diye tasidigin baska bir yukle yer degistirecek sen sen ol affet gitsin dedigin gibi sen onlarin yerinde olsan ne yapardin bilemezsin ama bunlari yapanlari da ah iyi insanlar diye sevmek zorunda degilsin sadece cizginin obur tarafina gecme kal orada uzak dur yuklerindenkurtul ozgurles kendini dusun kendini mutlu et kimsein avukati sozcusu savunucusu olma kendini sev dusun onemse bak gor cok daha hafifleyeceksin... İnsan bir uctayken once obur uca geciyor sonradan dengeyi buluyor ama :)
    2011 hosgitsin bundan sonra da yuksuz mutlu sevgili yillar olsun...

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...