Lilypie Second Birthday tickers

2 Şubat 2011 Çarşamba

Aze ve Müzik 2

Melike ninni olarak ne söylüyorsun diye sormuştu. Selin'in blogunda yazdığı da ayrıca ilham oldu, ninni olarak ne yapıyorum onu da yazayım istedim. Bir önceki yazı da Aze'nin dinlediği yetişkin şarkılarını yazmıştım.


Bu dinlediğiniz şarkıdır efenim bizim aylardır en büyük kurtarıcımız. Tam 6 aydır bu müziğin üzerine söz uydurarak Aze'nin ennnn çok dinlediği ninniyi yaratıyorum. Şarkı 5 mısralık bölümlerden oluşuyor. Dolayısıyla benim bölümlerim de 5 mısradan oluşuyor. 5 mısra uydurmak zor olduğundan 1. ve 5. mısraları aynı söylüyorum. Hece sayısı her zaman aynı olmuyor tabi. O zamanlar da kimi heceleri uzatıp müziğe uyduruyorum elbet. 1., 2., ve 5. mısraların son heceleri uzatılarak söyleniyor hep misal. (tam bu satırları yazarken Savaş geldi yanıma, ben şu an da orjinali dinliyorum. Şöyle dedi ne yazdığımı görmeden: Bu şarkının adı artık benim kızım çok güzel)

Örnekler şöyle:

Benim kızım bir tane
Yanakları gül dane
Mutlu oldu bu hane
İşte doğdu efsane
Benim kızım bir tane

Benim kızım pek hoşmuş
Yanakları tontoşmuş
Kızım hemen uyurmuş
Uyur hemen büyürmüş
Benim kızım pek hoşmuş

Benim kızım minnacık
Yanakları elmacık
Dudakları kirazcık
Burnu da hokkacık
Benim kızım minnacık

Benim kızım büyüycek
Annesine gülecek
Babasını öpecek
İnsanları sevecek
Benim kızım büyüycek

Benim kızım bir fare
Sanki minik bir pire
Yüzü bulanmış kire
Annesi yemiş püre
Benim kızım bir fare

Benim kızım sincapmış
Anneyi ısırırmış
Burnunu oynatırmış
Ağzını uzatırmış
Benim kızım sincapmış

Benim kızım çok güzel
Gördüğüm en minik el
Kafası da biraz kel
Değmesin yüzüne yel
Benim kızım çok güzel

Benim kızım hep gülmüş
Yanakları sümbülmüş
Dilleri de bülbülmüş
Minik gonca bir gülmüş
Benim kızım hep gülmüş

Kızımın adı Aze
Kendisi güzel bir taze
Doyulmaz minik yüze
Aman gelmesin göze
Kızımın adı Aze


Bu yazdıklarım sıklıkla söylediğim ve artık oturmuş, ezberlediğim bölümler. Duruma göre, Aze'nin keyfine göre yeni yeni bölümler sallayıp, unutup bir dahakine başka bölümler sallayabiliyorum.


Bu emsaldeki diğer şarkımız ise şu;




Bu şarkıya söz yazarken hiç zorlanmıyor insan, bir mısra 3 kez söylendiğinden bir sonrakine uymuş mu uymamış mı, nakarat olmuş mu olmamış mı hiç önemi kalmıyor her mısrada dilediğince sallayabiliyorsun. Genelde kızım uyandığında, kucağıma alıp, ayılmasını sağlarken, kucağımda dolaşırken söylemeye başlıyorum bunu ilk mısradan sebep:

Ben kızımı özledim Ben kızımı özledim ben kızımı özledim
Aze ben seni sevdim Aze ben seni sevdim Aze ben çok sevdim
İnsan böyle güzel olur mu insan güzel olur mu böyle güzel olur mu
Ben kızımı çok sevdim ben kızımı çok sevdim ben kızımı çok sevdim

Benim kızım uyumuş benim kızım uyumuş benim kızım uyumuş
Uyumuş da büyümüş uyumuş da büyümüş uyumuş da büyümüş
Herkeslere çok gülmüş herkeslere çok gülmüş herkeslere çok gülmüş
Ayağa kalkmış yürümüş ayağa kalkmış yürümüş ayağa kalkmış yürümüş

Benim kızım sevimli benim kızım sevimli benim kızım sevimli
Anneyle baba sevgili anneyle baba sevgili anneyle baba sevgili
Etrafıyla  ilgili etrafıyla ilgili etrafıyla ilgili
Annesi gibi deli annesi gibi deli annesi gibi deli

Dediğim gibi bu da bir süreden sonra kafiyesiz, alakasız sürüp gidiyor, tıkanılan yerde ray ray raay ray rayyy diye devam ediliyor.

Sonuncu uyku şarkımıza gelirsek, bu şarkı/türkü yeni güfte yazılmadan olduğu gibi söyleniyor anne tarafından. Aze kendi kendine uyumaya başlamadan önce o kadar çok kez bu türküyle uyudu ki kucağımda anlatamam. Şimdi ise sakinleştirmek istediğimde yine epey işe yarıyor. İşte sevgili arkadaşımız Aytekin'in söylediği o türkü:




Hayatımızın bilumum anında Aze'nin hoşuna gitsin, korkmasın, bilgilensin diye müzikal tadında yaşıyoruz. O an napıyorsak onu şarkıyla söylüyorum kendisine. Bazen yukarıdaki şarkıların müzikleriyle bazen Beşiktaş marşlarına söz yazarak bazense Erkin Koray'ın Deli Kadın şarkısını Aze Çınar diye başlatarak.

Aze Çınar sen çok yaşa
Banyo yapacak babayla
Gözüne su kaçmayacak
Aze Çınar çok coşacak
lay lay lay layyyy .....

ya da

Aze Çınar dışarı çıkıyor
Annesine sarılıyor
Benim kızım hiç korkmuyor
Annesi onu çok seviyor

gibi.

Bu halin sonunda da Aze 3. ayından itibaren müzik mırıldanmaya, kendi kendini uyuturken şarkı söylemeye başladı. Şimdilerde ben şarkı söylerken o da "eaaeaee hiieeeaa aağağağaaa" şeklinde bana eşlik ediyor ki yeme de yanında yat! Böyle güzellik olamaz :)

Ne demiştik bir öncek postta; Müzik çok önemli bir şey. Ben müziksiz bir hayat düşünemiyorum umarım Aze de düşünemez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

2 Şubat 2011 Çarşamba

Aze ve Müzik 2

Melike ninni olarak ne söylüyorsun diye sormuştu. Selin'in blogunda yazdığı da ayrıca ilham oldu, ninni olarak ne yapıyorum onu da yazayım istedim. Bir önceki yazı da Aze'nin dinlediği yetişkin şarkılarını yazmıştım.


Bu dinlediğiniz şarkıdır efenim bizim aylardır en büyük kurtarıcımız. Tam 6 aydır bu müziğin üzerine söz uydurarak Aze'nin ennnn çok dinlediği ninniyi yaratıyorum. Şarkı 5 mısralık bölümlerden oluşuyor. Dolayısıyla benim bölümlerim de 5 mısradan oluşuyor. 5 mısra uydurmak zor olduğundan 1. ve 5. mısraları aynı söylüyorum. Hece sayısı her zaman aynı olmuyor tabi. O zamanlar da kimi heceleri uzatıp müziğe uyduruyorum elbet. 1., 2., ve 5. mısraların son heceleri uzatılarak söyleniyor hep misal. (tam bu satırları yazarken Savaş geldi yanıma, ben şu an da orjinali dinliyorum. Şöyle dedi ne yazdığımı görmeden: Bu şarkının adı artık benim kızım çok güzel)

Örnekler şöyle:

Benim kızım bir tane
Yanakları gül dane
Mutlu oldu bu hane
İşte doğdu efsane
Benim kızım bir tane

Benim kızım pek hoşmuş
Yanakları tontoşmuş
Kızım hemen uyurmuş
Uyur hemen büyürmüş
Benim kızım pek hoşmuş

Benim kızım minnacık
Yanakları elmacık
Dudakları kirazcık
Burnu da hokkacık
Benim kızım minnacık

Benim kızım büyüycek
Annesine gülecek
Babasını öpecek
İnsanları sevecek
Benim kızım büyüycek

Benim kızım bir fare
Sanki minik bir pire
Yüzü bulanmış kire
Annesi yemiş püre
Benim kızım bir fare

Benim kızım sincapmış
Anneyi ısırırmış
Burnunu oynatırmış
Ağzını uzatırmış
Benim kızım sincapmış

Benim kızım çok güzel
Gördüğüm en minik el
Kafası da biraz kel
Değmesin yüzüne yel
Benim kızım çok güzel

Benim kızım hep gülmüş
Yanakları sümbülmüş
Dilleri de bülbülmüş
Minik gonca bir gülmüş
Benim kızım hep gülmüş

Kızımın adı Aze
Kendisi güzel bir taze
Doyulmaz minik yüze
Aman gelmesin göze
Kızımın adı Aze


Bu yazdıklarım sıklıkla söylediğim ve artık oturmuş, ezberlediğim bölümler. Duruma göre, Aze'nin keyfine göre yeni yeni bölümler sallayıp, unutup bir dahakine başka bölümler sallayabiliyorum.


Bu emsaldeki diğer şarkımız ise şu;




Bu şarkıya söz yazarken hiç zorlanmıyor insan, bir mısra 3 kez söylendiğinden bir sonrakine uymuş mu uymamış mı, nakarat olmuş mu olmamış mı hiç önemi kalmıyor her mısrada dilediğince sallayabiliyorsun. Genelde kızım uyandığında, kucağıma alıp, ayılmasını sağlarken, kucağımda dolaşırken söylemeye başlıyorum bunu ilk mısradan sebep:

Ben kızımı özledim Ben kızımı özledim ben kızımı özledim
Aze ben seni sevdim Aze ben seni sevdim Aze ben çok sevdim
İnsan böyle güzel olur mu insan güzel olur mu böyle güzel olur mu
Ben kızımı çok sevdim ben kızımı çok sevdim ben kızımı çok sevdim

Benim kızım uyumuş benim kızım uyumuş benim kızım uyumuş
Uyumuş da büyümüş uyumuş da büyümüş uyumuş da büyümüş
Herkeslere çok gülmüş herkeslere çok gülmüş herkeslere çok gülmüş
Ayağa kalkmış yürümüş ayağa kalkmış yürümüş ayağa kalkmış yürümüş

Benim kızım sevimli benim kızım sevimli benim kızım sevimli
Anneyle baba sevgili anneyle baba sevgili anneyle baba sevgili
Etrafıyla  ilgili etrafıyla ilgili etrafıyla ilgili
Annesi gibi deli annesi gibi deli annesi gibi deli

Dediğim gibi bu da bir süreden sonra kafiyesiz, alakasız sürüp gidiyor, tıkanılan yerde ray ray raay ray rayyy diye devam ediliyor.

Sonuncu uyku şarkımıza gelirsek, bu şarkı/türkü yeni güfte yazılmadan olduğu gibi söyleniyor anne tarafından. Aze kendi kendine uyumaya başlamadan önce o kadar çok kez bu türküyle uyudu ki kucağımda anlatamam. Şimdi ise sakinleştirmek istediğimde yine epey işe yarıyor. İşte sevgili arkadaşımız Aytekin'in söylediği o türkü:




Hayatımızın bilumum anında Aze'nin hoşuna gitsin, korkmasın, bilgilensin diye müzikal tadında yaşıyoruz. O an napıyorsak onu şarkıyla söylüyorum kendisine. Bazen yukarıdaki şarkıların müzikleriyle bazen Beşiktaş marşlarına söz yazarak bazense Erkin Koray'ın Deli Kadın şarkısını Aze Çınar diye başlatarak.

Aze Çınar sen çok yaşa
Banyo yapacak babayla
Gözüne su kaçmayacak
Aze Çınar çok coşacak
lay lay lay layyyy .....

ya da

Aze Çınar dışarı çıkıyor
Annesine sarılıyor
Benim kızım hiç korkmuyor
Annesi onu çok seviyor

gibi.

Bu halin sonunda da Aze 3. ayından itibaren müzik mırıldanmaya, kendi kendini uyuturken şarkı söylemeye başladı. Şimdilerde ben şarkı söylerken o da "eaaeaee hiieeeaa aağağağaaa" şeklinde bana eşlik ediyor ki yeme de yanında yat! Böyle güzellik olamaz :)

Ne demiştik bir öncek postta; Müzik çok önemli bir şey. Ben müziksiz bir hayat düşünemiyorum umarım Aze de düşünemez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...