Lilypie Second Birthday tickers

4 Ağustos 2011 Perşembe

Aylin'den; Aze Çınar 1 yıldır bizimle 4

Hayatında ilk kez bir doğuma tanıklık etmiş ergen tarafından yazılanları okumakta olduğunuzu hatırlatıp,yaşanan duygu değişimlerini göz ardı etmenizi temenni ederim. Yazılacak,konuşulacak ne çok şey olduğunu en klişe tabiriyle meşhur film şeridine bakınca anladım.

Azecan bir yıl önce bugün, doktor ablasına ve bize minicik bedeniyle kocaman bi sürpriz yaptı.Bir fındık büyüklüğünde dünyaya gelen bu velet,doğum sırasında annesine pek güçlük yaşatmamıştı.Tabi şimdi Derya abla''sen onu gel de 
bana sor'' diyebilir fakat gözlenen buydu. Evde o gün her zaman olduğu gibi ziyaretçi trafiği yaşanmakta.Öğle vakti Derya ablanın arkadşları Funda ve Melisa geldi ellerinde börekler kurabiyelerle.Onları uğurladıktan sonra
Gökşen ve ablası geldiler. Gökşen'in ablasının ''valla derya bu çocuk bugün doğacak gibi duruyor'' demesine zerre inanmadım ne yalan söyleyeyim. Çünkü kafamda kapı gibi doktor sözü vardı neticete.Sonra Gökay abla geldi. Onunla da Aze ve doğum hakkında mini söyleşimizi yaptıktan sonra,iki yakın dost küçük odaya geçtiler.Ben de Kanal D'de yayınlanan 'Deli deli olma' filmine bakıyordum.O yaz sıcağı, masum masum bi şeyler izlemeye çalışan bu genci rahat bırakmıyor ve bütün beynimi ele geçirmeye çalışışıyordu.Bütün hücrelerim'kalk bi duş aal' diye bas
bas bağırıyordu.İlk ufak sancılar bu esnada geldi.Sonra Gökay ablayla mutfakta yemek yaparken Derya abla geldi ve ''Size çok önemli bi şey söyleyeceğim sıkı durun. Nişan geldi az önce''dedi. Nişandı,suydu,sancıydı beni zaten çok 
öncesinden aydınlattığı için o sırada akla ''nişan ne lan?!''diye bi soru gelmedi tabiki.Hiç bir şeyden emin olamama gibi bi durum vardı bende başından beri.Kadın doğum sancısı çekiyor,nişan geldi diyor,hissediyorum diyor benim akıl hala
doktorun söylediklerinde. ''yok yaa bizi kandırıyor,numara yapıyor''diyorum kendi kendime.Bu sırada sancıların kaç dakikada bir geldiğini ve süresini bilmek için elde kronometre var tabii.Derya abla büyük bi heyecanla telefona sarıldı,doktoru aradı.

Yemeğimizi yedik.Yedik ama nasıl yedik? Biz mi yemeği yedik,o mu bizi yedi belli değildi.Derya abla elinde köftesiyle mutfağın içinde tur atıyordu.Ayakta olması acısını hafifletmesinin yanı sıra doğumu da kolaylaştırıyormuş.Kendisine ve Aze'ye 
iyi gelecceğini düşünerek duş aldı.Mavi elbisesini giydi.Ben de olayların devamını merak ediyorum deli gibi.

Savaş Abim yollara düştü,evine geldi.Bu sırada sancıların şiddeti artmıştı.Sancı geldiğinde pat Gökay ablanın kolundan tutup dakika sayıyorlardı.O gün Derya ablaya hiç rahat yoktu. Oturdu olmadı,uzandı olmadı,e sürekli yürürken de aşırı efor harcıyordu.

Son hazırlıklarımızı yapıp arabaya bindik. Kalabalık bi kadroya sahiptik hastaneye gitmek için. Gökşen,Neşe, ben,Gökay Abla,Derya Abla, abim cümbür cemaat yola düştük.Bilmiyorum dünyanın neresinde güle oynaya doğuma gidilir? Ama biz yaptık ve çok da şahane oldu. Vardık hastaneye,Derya ablayı bi odaya aldılar.Aze'nin kalp seslerini dinledik burada.Her şeyin yolunda olduğunu ve tam zamanında
gittiğimizin haberini aldık.Derya ablayı asıl kalacağı odaya götürdüler.sonra biz  hastanede alkollü insanlar gibi davranıp ona eziyet ettik :)

Bekliyoruz kapının önünde telaşla.Sonra aşırı stresten mi ya da korkudan mı olduğunu kestiremediğim garip bişeyler oldu bana. Hey gidi Derya ablam böyle sedyeyle odadan çıkınca şok oldum. Tabii yani olması gerek o ama insan bir anda sindiremiyor bu tür şeyleri.Ayşen abla koptu geldi hastaneye.Doğuma almadan önce gittim yanına,gülümsediğini gördüm,yanağından bi öpücük aldım ya beyne komut gitti yeniden''tamam iyiymiş o şimdi sakin ol ''diye. Ben böyle hastaneye gidince zart diye bebeği elimize vereceklerini umuyordum halbuki.

Arabanın içinde bekleşirken hafızama kazınan bir diğer şeyi paylaşmak isterim. Abican gelir,arabanın camını tıklatır,''doğum oldu'' der. Ayşen ablaya sarılır,
bana sarılır,sonra bi bakarsın herkes birbirine sarılır :) Derya ablayı ve Azecan'ı son kez görmek için yanlarına gittiğimizde gözümde çok büyük bir zafer kazanmış kadın görüntüsü vardı.

Son sözler Azecan'a;
Tam bir yıl oldu seni kucağıma almaya korkalı.
Tam bir yaş oldu hastane yollarına düşeli.
Evimize,hayatımıza,kucağımıza sen en çok bize hoşgeldin Çınar'ım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

4 Ağustos 2011 Perşembe

Aylin'den; Aze Çınar 1 yıldır bizimle 4

Hayatında ilk kez bir doğuma tanıklık etmiş ergen tarafından yazılanları okumakta olduğunuzu hatırlatıp,yaşanan duygu değişimlerini göz ardı etmenizi temenni ederim. Yazılacak,konuşulacak ne çok şey olduğunu en klişe tabiriyle meşhur film şeridine bakınca anladım.

Azecan bir yıl önce bugün, doktor ablasına ve bize minicik bedeniyle kocaman bi sürpriz yaptı.Bir fındık büyüklüğünde dünyaya gelen bu velet,doğum sırasında annesine pek güçlük yaşatmamıştı.Tabi şimdi Derya abla''sen onu gel de 
bana sor'' diyebilir fakat gözlenen buydu. Evde o gün her zaman olduğu gibi ziyaretçi trafiği yaşanmakta.Öğle vakti Derya ablanın arkadşları Funda ve Melisa geldi ellerinde börekler kurabiyelerle.Onları uğurladıktan sonra
Gökşen ve ablası geldiler. Gökşen'in ablasının ''valla derya bu çocuk bugün doğacak gibi duruyor'' demesine zerre inanmadım ne yalan söyleyeyim. Çünkü kafamda kapı gibi doktor sözü vardı neticete.Sonra Gökay abla geldi. Onunla da Aze ve doğum hakkında mini söyleşimizi yaptıktan sonra,iki yakın dost küçük odaya geçtiler.Ben de Kanal D'de yayınlanan 'Deli deli olma' filmine bakıyordum.O yaz sıcağı, masum masum bi şeyler izlemeye çalışan bu genci rahat bırakmıyor ve bütün beynimi ele geçirmeye çalışışıyordu.Bütün hücrelerim'kalk bi duş aal' diye bas
bas bağırıyordu.İlk ufak sancılar bu esnada geldi.Sonra Gökay ablayla mutfakta yemek yaparken Derya abla geldi ve ''Size çok önemli bi şey söyleyeceğim sıkı durun. Nişan geldi az önce''dedi. Nişandı,suydu,sancıydı beni zaten çok 
öncesinden aydınlattığı için o sırada akla ''nişan ne lan?!''diye bi soru gelmedi tabiki.Hiç bir şeyden emin olamama gibi bi durum vardı bende başından beri.Kadın doğum sancısı çekiyor,nişan geldi diyor,hissediyorum diyor benim akıl hala
doktorun söylediklerinde. ''yok yaa bizi kandırıyor,numara yapıyor''diyorum kendi kendime.Bu sırada sancıların kaç dakikada bir geldiğini ve süresini bilmek için elde kronometre var tabii.Derya abla büyük bi heyecanla telefona sarıldı,doktoru aradı.

Yemeğimizi yedik.Yedik ama nasıl yedik? Biz mi yemeği yedik,o mu bizi yedi belli değildi.Derya abla elinde köftesiyle mutfağın içinde tur atıyordu.Ayakta olması acısını hafifletmesinin yanı sıra doğumu da kolaylaştırıyormuş.Kendisine ve Aze'ye 
iyi gelecceğini düşünerek duş aldı.Mavi elbisesini giydi.Ben de olayların devamını merak ediyorum deli gibi.

Savaş Abim yollara düştü,evine geldi.Bu sırada sancıların şiddeti artmıştı.Sancı geldiğinde pat Gökay ablanın kolundan tutup dakika sayıyorlardı.O gün Derya ablaya hiç rahat yoktu. Oturdu olmadı,uzandı olmadı,e sürekli yürürken de aşırı efor harcıyordu.

Son hazırlıklarımızı yapıp arabaya bindik. Kalabalık bi kadroya sahiptik hastaneye gitmek için. Gökşen,Neşe, ben,Gökay Abla,Derya Abla, abim cümbür cemaat yola düştük.Bilmiyorum dünyanın neresinde güle oynaya doğuma gidilir? Ama biz yaptık ve çok da şahane oldu. Vardık hastaneye,Derya ablayı bi odaya aldılar.Aze'nin kalp seslerini dinledik burada.Her şeyin yolunda olduğunu ve tam zamanında
gittiğimizin haberini aldık.Derya ablayı asıl kalacağı odaya götürdüler.sonra biz  hastanede alkollü insanlar gibi davranıp ona eziyet ettik :)

Bekliyoruz kapının önünde telaşla.Sonra aşırı stresten mi ya da korkudan mı olduğunu kestiremediğim garip bişeyler oldu bana. Hey gidi Derya ablam böyle sedyeyle odadan çıkınca şok oldum. Tabii yani olması gerek o ama insan bir anda sindiremiyor bu tür şeyleri.Ayşen abla koptu geldi hastaneye.Doğuma almadan önce gittim yanına,gülümsediğini gördüm,yanağından bi öpücük aldım ya beyne komut gitti yeniden''tamam iyiymiş o şimdi sakin ol ''diye. Ben böyle hastaneye gidince zart diye bebeği elimize vereceklerini umuyordum halbuki.

Arabanın içinde bekleşirken hafızama kazınan bir diğer şeyi paylaşmak isterim. Abican gelir,arabanın camını tıklatır,''doğum oldu'' der. Ayşen ablaya sarılır,
bana sarılır,sonra bi bakarsın herkes birbirine sarılır :) Derya ablayı ve Azecan'ı son kez görmek için yanlarına gittiğimizde gözümde çok büyük bir zafer kazanmış kadın görüntüsü vardı.

Son sözler Azecan'a;
Tam bir yıl oldu seni kucağıma almaya korkalı.
Tam bir yaş oldu hastane yollarına düşeli.
Evimize,hayatımıza,kucağımıza sen en çok bize hoşgeldin Çınar'ım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...