2011 bir çok arkadaşım için zor bir yıl olmuş. Twitter'da, facebook'ta, bloglarda hep “Git artık 2011” içerikli iletiler gördüm. Benim içinse dipte başlayıp yukarı doğru yükselen bir yıl oldu. Şu an ise ennn tepe noktadayım bir çok açıdan. Hem iş hem aile hem eş dost...
Fakat bunların hepsinden önemli bir yanı oldu 2011'in. Benim için dark side'a geçişte kocaman bir pencere oldu. Hayatımda ikinci ve umarım son geçiş oldu bu.
İlki üniversitede olmuştu. Öncesinde köylü kızı diye dalga geçilecek kadar saftım. Kötü insanlar filmlerde olur, başka dünyalarda yaşarlar ve biz çok dikkatli olursak asla bizim hayatlarımıza yanaşamazlar sanıyordum. Yıllarca küçük alevi cemaatinde, sıfır kötülükle yaşamanın acı sonuçlarıydı bunlar.
Sonra kötü insanlarla ve hepsinden kötüsü faşizmle tanıştım. İki gün önce, solcu arkadaşıma saf saf (çekinmeyin gerzek gerzek deyin) savunduğum, mhpli ama iyi bir insan, insanları görüşlerine göre değil karakterlerine göre ayırmak lazım diye kendimce koruduğum sınıf arkadaşımın(!) iki gün sonra okuldaki bir gerilim ve arbede sonrası gözümün içine baka baka bana taş sallaması ve dizime aldığım ilk darbe ile yaşadım kozamdan çıkıp gerçek hayatla karşı karşıya kalışımı. Kötülerin bizim hayatımıza da gayet değebilecekleri gerçeğiyle biraz geç tanıştım.
Fakat bu geçişle gerzeklik aşamasından çıksam da “normal” aşamasına geçemedim. Hayatta iki uç var sanmaya çok uzun zaman devam ettim: İyiler ayrıdır kötüler ayrıdır. Kötü olmayan insanlar ise hata yapabilir, yanlış yapabilir, ama önemli olan niyettir. Ben anlaşamasam da o insan hala iyi olabilir. Hem kimbilir belki ben onun koşullarında olsaydım, onun sahip olduğu aileye doğsaydım ne bileyim öyle çocuklarım olsaydı, öyle sevgilim olsaydı, öyle çalışma şartlarına sahip olsaydım belki ben de onun gibi davranırdım. Yazıktı insanlara, sistem insanları çok tuhaf davranmak zorunda bırakabiliyordu. Empati herkese lazımdı. Ne olursa olsun insanlara küsebilirdik, kızabilirdik ama yine o insanlar kendilerince iyilerdi ve bir selam olsun verebilirdik, biz iyi niyetli olmaya devam edebilirdik, hayatımızın bir yerinde barındırmaya devam edebilirdik, anlayışla karşılayabilirdik, dik, dik, dik, dik...
Geçenlerde bir sorun çözmeye çalışıyorduk. Muhattaplarımız Savaş'la değil benle görüşmek istediler. Ben saftiriğin önde gideniyim çünkü. Bana iki güler yüz gösterin ben yaptığınız her pisliği unuturum. Araya biraz zaman girsin, size torpil geçer kendimi özeleştiriyle mahfeder bir şekil iletişirim sizinle. Aynen de düşündükleri gibi oldu. Savaş'a hayatta kabul ettiremeyecekleri şeyi bana kabul ettirip, giderken de tekme atıp gittiler. Tanışabileceğiniz en salak insanım ben çünkü. Herkesi anlamaya çalışmamız, anlayış göstermemiz, hep ilkeli ve doğru davranmak gerekir çünkü.
2011 tüm bu gerzek bakış açıma şunu dememi sağladı: Hassiktir lan ordan!
Blogumu okuyanlar ve herkesten önce blogumun sahibi kızım Aze'm kusura bakmasınlar kabalığım için. Üstelik de dilde seksizmin bu kadar karşısındayken bu lafı ettiğim için öncelikle ben kendimin kusuruna bakmayayım. Ya da kim bakarsa baksın: Umurumda değil. Aydım ben sevgili okur. En yakın arkadaşım Darth Vader artık benim. Dark Side'a yanınıza geldim panpalar. Güzelmiş burada havalar.
Paragrafımızın başına dönersek, herkesin aklı var vicdanı var kardeşim. Kader mader hayat ne getirmişse, aklını, vicdanını kullanıp ona göre davranır insan. Geri kalan hep mazeret hep çıkar amaçlı terör örgütü... İnsanlığı sevmek gerzeklikmiş hacı, hakeden insanı çok çok sevecekmişsin, gerisi yalanmış.
Empatim yok huzurum var kardeşim. Canımı acıtan, koşullarından sebep değil beni önemsemediği için acıtıyor canımı bu kadar net. Bu denli bencil, özensiz, çıkarcı olabilen insanlar ise mazeretsiz sebepsiz kötü işte. Tutmayacaksın hayatında. Selam bile vermeyeceksin tartışmasız. Sırtında yük etmeyeceksin kimseyi, yan yana olduğun, kimsenin kimseyi taşımadığı ilişkidir ilişki olan.
Ben evim konusunda da böyleydim. 15 yıl önce yazılmış bir mektup, 18 yıl önce hediye edilmiş bir toka, maç biletleri, konser, sinema biletleri, 20 yıllık defterler.... Vefa işini fazla abarttım ben. Eskiye, eskiden sevdiğime bağlılık işini çok abarttım. Miadı dolan atılır ve yola devam edilir. Bunu yüzlerce kez gözlediğim halde anlayamadım. 32'yi bekledim bunları anlamak için şapşal beni!
2011 çok işime yaradı a dostlar. Yukarıda dediğim gibi sırtımdaki yüklerin hepsini attım. Yıllarca yüreğimde taşıdığım yaralarımı söküp attım. Değil iyileştirmek, hiç olmamışçasına söktüm attım. “Acaba başka türlü olabilir miydi?”, “Acaba bir gün çözülür mü, halledilir mi?” dediğim, içimi acıtan ne varsa hepsini attım. Zerre acıtmaz mı artık arkadaş? Zerre acıtmaz mı? İnsan o kadar acının üzerine birdenbire hiç mi bir şey hissetmez artık. Yok hissetmiyorum. Umurum bile değil.
Şu 2 yıldır tüm yaşadıklarım beni bambaşka bir insan yaptı. Hayatımdaki çok şahane insanların aslında düşündüğümden de şahane olduklarını gördüm. Tam anlamıyla bilemediğim kıymetlerini elimden geldiğince bilmeye çalıştım. Hem para sahibi olup hem insan olunamayacağına neredeyse ikna gibiyken birileri yaptıklarıyla, yaşadıklarıyla “yok olabiliniyormuş” diye içimi serinletti.
2011 çok hoş gelmedi ama çok şahane gidiyor. İroni yapmıyorum, sarkazm hiç yapmıyorum. Gerçekten böyle düşünüyorum. Hayatıma bir dönem giren kimi insanların en kötü hallerini gördüğüm şu son bir ay gerçekten hayatımın en mutlu zamanlarından biri oldu. Sağolsunlar özgürleşmemi sağladılar. Sağolsunlar ve hayatımdan uzak dursunlar.
2012'den de daha umutluyum. Bu yükseliş gitgide artacak eminim. Yıllardır takıldığım binlerce şeye değil önüme baktığım günler daha çoooook güzel şeyler getirecek. Eminim. Bir süredir görüyorum böyle olduğunu, gitgide daha iyi olacağını da biliyorum.
Sağlıklı, huzurlu, mutlu bir hayat diliyorum tüm sevdiklerime, tüm kendilerinden başkalarını da bir nebze olsun düşünenlere. Hepimizin hayatları dolu dolu olsun. O kadar işimizle, gücümüzle, sevdiklerimizle meşgul olalım ki, hayatın küçük kirleri dikkatimizi bile çekemeden kaybolsun gitsin hayatımızdan. Sevdiklerimizle hep dertsiz olalım.
Sevdiğim insanlar sayınız çok az ama sizi çok seviyorum. 2012'de de 2062'de de birlikte olmayı diliyorum.