Lilypie Second Birthday tickers

28 Eylül 2010 Salı

Emzirmek ya da emzirememek bütün mesele bu değilmiş...

Hayatta neyi çok istesem, dünyanın en kolay işi bile olsa bin türlü zorluk çıkar benim karşıma genelde. Emzirme de böyle oldu. Taa yıllar öncesinde, bebek sahibi olmak gündemimde yokken bile, yıllardır bana zulüm olmuş göğüslerimi küçültmememdeki tek sebep, “yarın bir gün çocuk sahibi olmak istersem, anne sütü içmesi lazım, emmesi lazım, o yüzden sabret dokunma” diye düşünmemken, “6 ay değil en az bir, bir buçuk yıl emzirmek lazım” diye düşünürken, bu kadar önemsediğim bir şeyken, anca bu kadar burnumdan gelebilirdi bu emzirme olayı.

Aze Çınar ilk doğduğu andan itibaren başladı em-eme-me çilemiz. Meme büyük, bebek küçük bir türlü başedip ememedi. Hemşireler bile bir süre sonra pes ettiler. (Kilosu 3320 idi) Eve çıktığımızda, Ayşen şu silikon uçtan getirdi. Onunla emzirmeye başladım. Ama ona rağmen nasıl bir acı, nasıl bir acı anlatamam. Aralarda onsuz emzirmeyi deniyorum, arada bebeğin meme ucunu tutabildiği zamanlardaki acı ise çok daha fena. Bir süre sonra sütü şu pompayla sağıp (çok can yakıyor, şimdi olsa ondan almam) kaşıkla vermeye başladık. Sanmayın ki sağmaya başlayınca acı bitmiş olsun. Yok, o da gayet hallice acıtıyor insanın canını. Sağıyoruz, sonra bir saat süren tek tek kaşıkla verme süreci başlıyor. Haliyle Aze Çınar'ın her öğünü ayrı zorluk oluyor. Hem onun için hem bizim için... Kilosu 3510 oldu 1. ay dolduğunda.

Sonra böyle devam edersek memeyi çok zorlamayacak, kaşığı tercih edecek diye kaşığı kestik. Silikon Uç ile sürekli emzirmeye başladım. Ama o kadar gerilimli ve zordu ki anlatamam. Savaş her “Acıktı galiba.” dediğinde acayip öfkeleniyordum ona. Çünkü bu söylediği bana “Hadi işkencene başla.” demekti o an benim için. Mümkün mertebe emzirme aralarını açmaya çalışsam da vaktini çok da geçirmeden, ağlaya ağlaya (mecazen değil, cidden), dudaklarımı ısırıp yara yapa yapa, memeler kanaya kanaya emziriyordum. Bir yandan da küfrediyordum “Niye ben?” diye. Sonra öğrendim ki annelerin yüzde 80-90'ına yakını yaşıyordu bunları. Kimisininki 3 gün kimisininki 3 ay sürüyordu ama tamamına yakını yaşıyordu. Emziren anneler mail grubunda anlatılanlardan öğrendim. Anne olan ama daha önce hiç bunları konuşmadığımız kadınlardan öğrendim ve bir kez daha lanet ettim kadınların yaşadığı doğum-hamilelik-cinsellik gibi emzirmenin de yalan yanlış, eksik bilgilerle bilincimize eklenmiş oluşuna.Bİr kişi de söyleseydi be arkadaş "Hazırla kendini, emzirmek zor bir süreç. Ne bileyim krem falan sür" deseydi. Yemin ediyorum ki böyle bir emzirme sürecini yaşamaktansa on kez doğurmayı tercih ederim!

Sonra silikon ucu da bırakmanın vakti geldi. Hem sağlıklı değildi hem de bebek yeterince çok ve hızlı içemiyordu onunla. Bıraktım. Acı derecem 5 katına çıktı. 1,5 yıl emzireyim diyen ben “6 ayın dolmasına ne çok var allahım” diye gün sayar hale geldim. Ve sonra geçtiğimiz çarşamba (22 Eylül) günü doktora gittik kontrole. Kızımın kilosu 3240 çıktı!! Değil kilo almak, öyle vermişti ki doğum kilosunun bile altına düşmüştü kızımın kilosu. Biz sürekli görmekten herhalde hiç farketmemişiz. Zayıf olduğunu görüyorduk tabi ama boyu 54 cm olduğundan boyu hızlı uzuyor, o yüzden kilosunu göstermiyor herhalde diyorduk. Şok olduk. Günlerdir çocuğumuzu aç bırakıyor olduğumuz gerçeği bizi mahfetti. Doktor mama dedi. Artık itiraz edemedik. Eve gidince bir kez daha direndim. Mama vermeden, hem sağıp hem emzirmeye kastım. Olmadı. Hem canım çok acıdı hem de sütüm çok azalmıştı.

1 günlük direnişin ardından perşembe günü mamaya başladık. Çocuk o kadar aç kalmış ki, delirmiş gibi yedi. O halini görüp de ağlamamak mümkün değildi. Mama + Anne sütü şeklinde oluştu beslenmesi. Perşembe 15.00'den Cumartesi 09.00'a kadar geçen sürede, yani 42 saatte tam 240 gr. Alarak 3480 gr. Oldu Aze Çınar. Cumartesi yapılan tahlillerde mikrop çıktı kakasından. Daha kilosuna sevinemeden bu sefer buna üzüldük. O gece hem ben hem Aze halsiz, ağrılı ve ateşliydik. Buna rağmen Pazartesi yani dün kontrole gittiğimizde yine bir 260 gr aldı ve 3780 oldu. Yarın yine kaka tahlili yapılacak. Umuyoruz ki kullandığı ilaç işe yaramış ve iyileşmiş olsun.

Bu arada mama vermeye başladıktan sonra ben emzirmeyi bıraktım, direk sağıp veriyordum. Emzirme gerilimim olmadığından kızımla resmen sıfırdan ilişki kurdum. Onca gün içinde kızıma her baktığımda öncelikli hissiyatım “allahım her an acıkıp, canımı yakabilir.” gerilimi olduğundan neredeyse hiç o yoğun sevgi ve mutluluk halini yaşayamamışım. Geçtiğimiz perşembeden beri resmen insana döndüm. Bayrammış gibi geçiriyorum kızımla geçirdiğim anları. Hal böyle olunca, moralim düzelince o azalmış sütüm iki katına çıktı. Böylece kızımı minimum mama, maksimum anne sütü ile beslemeye başlamış olduk.

Ama bebek emmeyince yakında sütün sağmama rağmen azalma ihtimali, bebekler için emzirmenin sadece doyma değil duygusal yanının da olması gibi durumlar emzirmediğim için beni rahatsız etmeye devam ediyordu. Öte yandan Birkaç gündür memeler minimum acıyla o kadar rahat etmişti ki, yeniden o acıları yaşamayı düşünmek bile tüylerimi diken diken ediyordu. Erteleye erteleye bugüne geldik. Bu sabah artık nolursa olsun emzirmem lazım diyerek aldım Aze'yi kucağıma. Çocuğum 10 dakika uğraşıp debelense, dirense de bir türlü başaramadı emmeyi. Biberonun kolaylığına da alıştığından 2-3 çekmede beceremeyince sinirlenip ağlamaya başladı. 10 dakikanın sonunda daha fazla dayanamadım ağlamasına ve bıraktım. Bir sonraki öğününde tekrar denedim. Bu sefer başardı!! Daha da güzeli, canım o kadar az acıdı ki... Nasıl mutlu olduğumu anlatamam. Şimdi iki öğündür sorunsuz meme emip, üzerine mama yiyor bizim kaşık suratlı minik fare. Emmeyi iyice oturtup, kiosunu da toparlarsa belki mamayı kesip sırf memeyle bile devam edebiliriz.

Son söz olarak diyeceğim o ki; Evet anne sütü, evet emzirmek ama bizimki gibi durumlarda neredeyse çocuğun fiziksel, annenin ruhsal sağlığını tehlikeye atmak, verilen mamadan daha zararlı değil de ne??? Biz bunu farkedemeden 50 gün karşılıklı çile çektik. Her şeyin fanatizmi zararmış kardeş :p
Tüm bu süreçte hep “Geçecek” diyen emziren-anneler google mail grubuna ve sakinliğiyle, sakinleştirişi ve her an yanımızda oluşuyla bizim delirmemizi engelleyen Doktor Erdem Gönüllü'ye çok çok teşekkür ederiz.
Oh be.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Ben senin (ilk fotoğraftaki) uyuyuş şeklini ve kostümünü yirim Azeeee!!!

Çok sevindim, ana-kız sorunların üstesinden gelebildiğinize. Umarım bundan sonrası hep kolay, keyifli, bol meşkli, hatta eğlenceli geçer.

Öpüyorum mis kokulu boynundan Aze Çınar'ı.

Esin
(nam-ı diğer charmofsmyrna ;)

Trinity dedi ki...

Canımcım ilk aylar zor, sonra yavaş yavaş herşey düzene giriyor...
Bu arada sen mükemmel bir annesin...
Not: Gelinimiz çok güzelleşmiş bağlayalım artık şu işi başkasına kaptırmayalım...

Başka Anne dedi ki...

Esin'cim çok teşekkürler.
Başak sağolasın canım, çoğu kez pek öyle hissetmiyorum.
Deniz'le hadise tamam ya, daha iyisini mi bulacağız :)) özledik, görüşelim.

Elif dedi ki...

Merhaba!
cok zor gecmis olsa da ben o ilk günlerde dayandigin icin seni tebrik ediyorum. Eger "anne sütü fanatigi" olmamis olsaydin emzirmeyi cok daha önce birakirdin ve bebegin hic bir mamayla kiyaslanamayacak o güzellikten tam olarak mahrum kalirdi. Ne güzel sonradan acilarinin azalmis olmasi. Dilerim aradan gecen iki-üc ay icinde Aze bebek iyice ögrenmistir anne memesinden emmeyi ve senin acilarin tamamen gecmistir ve insallah emerminik kusun 1,5 yil. yol uzadikca zevki artiyor:)
Elif

Adsız dedi ki...

Bebegim 2 aylik ve ben de emzirme konusunda sikintilar yasiyorum sorunlarim farkli olsa da.. mamayi hevesle almasi bu kadar hizli kilo almasi icimi acitti umarim cok mutlusunuzdur...

Yorum Gönder

28 Eylül 2010 Salı

Emzirmek ya da emzirememek bütün mesele bu değilmiş...

Hayatta neyi çok istesem, dünyanın en kolay işi bile olsa bin türlü zorluk çıkar benim karşıma genelde. Emzirme de böyle oldu. Taa yıllar öncesinde, bebek sahibi olmak gündemimde yokken bile, yıllardır bana zulüm olmuş göğüslerimi küçültmememdeki tek sebep, “yarın bir gün çocuk sahibi olmak istersem, anne sütü içmesi lazım, emmesi lazım, o yüzden sabret dokunma” diye düşünmemken, “6 ay değil en az bir, bir buçuk yıl emzirmek lazım” diye düşünürken, bu kadar önemsediğim bir şeyken, anca bu kadar burnumdan gelebilirdi bu emzirme olayı.

Aze Çınar ilk doğduğu andan itibaren başladı em-eme-me çilemiz. Meme büyük, bebek küçük bir türlü başedip ememedi. Hemşireler bile bir süre sonra pes ettiler. (Kilosu 3320 idi) Eve çıktığımızda, Ayşen şu silikon uçtan getirdi. Onunla emzirmeye başladım. Ama ona rağmen nasıl bir acı, nasıl bir acı anlatamam. Aralarda onsuz emzirmeyi deniyorum, arada bebeğin meme ucunu tutabildiği zamanlardaki acı ise çok daha fena. Bir süre sonra sütü şu pompayla sağıp (çok can yakıyor, şimdi olsa ondan almam) kaşıkla vermeye başladık. Sanmayın ki sağmaya başlayınca acı bitmiş olsun. Yok, o da gayet hallice acıtıyor insanın canını. Sağıyoruz, sonra bir saat süren tek tek kaşıkla verme süreci başlıyor. Haliyle Aze Çınar'ın her öğünü ayrı zorluk oluyor. Hem onun için hem bizim için... Kilosu 3510 oldu 1. ay dolduğunda.

Sonra böyle devam edersek memeyi çok zorlamayacak, kaşığı tercih edecek diye kaşığı kestik. Silikon Uç ile sürekli emzirmeye başladım. Ama o kadar gerilimli ve zordu ki anlatamam. Savaş her “Acıktı galiba.” dediğinde acayip öfkeleniyordum ona. Çünkü bu söylediği bana “Hadi işkencene başla.” demekti o an benim için. Mümkün mertebe emzirme aralarını açmaya çalışsam da vaktini çok da geçirmeden, ağlaya ağlaya (mecazen değil, cidden), dudaklarımı ısırıp yara yapa yapa, memeler kanaya kanaya emziriyordum. Bir yandan da küfrediyordum “Niye ben?” diye. Sonra öğrendim ki annelerin yüzde 80-90'ına yakını yaşıyordu bunları. Kimisininki 3 gün kimisininki 3 ay sürüyordu ama tamamına yakını yaşıyordu. Emziren anneler mail grubunda anlatılanlardan öğrendim. Anne olan ama daha önce hiç bunları konuşmadığımız kadınlardan öğrendim ve bir kez daha lanet ettim kadınların yaşadığı doğum-hamilelik-cinsellik gibi emzirmenin de yalan yanlış, eksik bilgilerle bilincimize eklenmiş oluşuna.Bİr kişi de söyleseydi be arkadaş "Hazırla kendini, emzirmek zor bir süreç. Ne bileyim krem falan sür" deseydi. Yemin ediyorum ki böyle bir emzirme sürecini yaşamaktansa on kez doğurmayı tercih ederim!

Sonra silikon ucu da bırakmanın vakti geldi. Hem sağlıklı değildi hem de bebek yeterince çok ve hızlı içemiyordu onunla. Bıraktım. Acı derecem 5 katına çıktı. 1,5 yıl emzireyim diyen ben “6 ayın dolmasına ne çok var allahım” diye gün sayar hale geldim. Ve sonra geçtiğimiz çarşamba (22 Eylül) günü doktora gittik kontrole. Kızımın kilosu 3240 çıktı!! Değil kilo almak, öyle vermişti ki doğum kilosunun bile altına düşmüştü kızımın kilosu. Biz sürekli görmekten herhalde hiç farketmemişiz. Zayıf olduğunu görüyorduk tabi ama boyu 54 cm olduğundan boyu hızlı uzuyor, o yüzden kilosunu göstermiyor herhalde diyorduk. Şok olduk. Günlerdir çocuğumuzu aç bırakıyor olduğumuz gerçeği bizi mahfetti. Doktor mama dedi. Artık itiraz edemedik. Eve gidince bir kez daha direndim. Mama vermeden, hem sağıp hem emzirmeye kastım. Olmadı. Hem canım çok acıdı hem de sütüm çok azalmıştı.

1 günlük direnişin ardından perşembe günü mamaya başladık. Çocuk o kadar aç kalmış ki, delirmiş gibi yedi. O halini görüp de ağlamamak mümkün değildi. Mama + Anne sütü şeklinde oluştu beslenmesi. Perşembe 15.00'den Cumartesi 09.00'a kadar geçen sürede, yani 42 saatte tam 240 gr. Alarak 3480 gr. Oldu Aze Çınar. Cumartesi yapılan tahlillerde mikrop çıktı kakasından. Daha kilosuna sevinemeden bu sefer buna üzüldük. O gece hem ben hem Aze halsiz, ağrılı ve ateşliydik. Buna rağmen Pazartesi yani dün kontrole gittiğimizde yine bir 260 gr aldı ve 3780 oldu. Yarın yine kaka tahlili yapılacak. Umuyoruz ki kullandığı ilaç işe yaramış ve iyileşmiş olsun.

Bu arada mama vermeye başladıktan sonra ben emzirmeyi bıraktım, direk sağıp veriyordum. Emzirme gerilimim olmadığından kızımla resmen sıfırdan ilişki kurdum. Onca gün içinde kızıma her baktığımda öncelikli hissiyatım “allahım her an acıkıp, canımı yakabilir.” gerilimi olduğundan neredeyse hiç o yoğun sevgi ve mutluluk halini yaşayamamışım. Geçtiğimiz perşembeden beri resmen insana döndüm. Bayrammış gibi geçiriyorum kızımla geçirdiğim anları. Hal böyle olunca, moralim düzelince o azalmış sütüm iki katına çıktı. Böylece kızımı minimum mama, maksimum anne sütü ile beslemeye başlamış olduk.

Ama bebek emmeyince yakında sütün sağmama rağmen azalma ihtimali, bebekler için emzirmenin sadece doyma değil duygusal yanının da olması gibi durumlar emzirmediğim için beni rahatsız etmeye devam ediyordu. Öte yandan Birkaç gündür memeler minimum acıyla o kadar rahat etmişti ki, yeniden o acıları yaşamayı düşünmek bile tüylerimi diken diken ediyordu. Erteleye erteleye bugüne geldik. Bu sabah artık nolursa olsun emzirmem lazım diyerek aldım Aze'yi kucağıma. Çocuğum 10 dakika uğraşıp debelense, dirense de bir türlü başaramadı emmeyi. Biberonun kolaylığına da alıştığından 2-3 çekmede beceremeyince sinirlenip ağlamaya başladı. 10 dakikanın sonunda daha fazla dayanamadım ağlamasına ve bıraktım. Bir sonraki öğününde tekrar denedim. Bu sefer başardı!! Daha da güzeli, canım o kadar az acıdı ki... Nasıl mutlu olduğumu anlatamam. Şimdi iki öğündür sorunsuz meme emip, üzerine mama yiyor bizim kaşık suratlı minik fare. Emmeyi iyice oturtup, kiosunu da toparlarsa belki mamayı kesip sırf memeyle bile devam edebiliriz.

Son söz olarak diyeceğim o ki; Evet anne sütü, evet emzirmek ama bizimki gibi durumlarda neredeyse çocuğun fiziksel, annenin ruhsal sağlığını tehlikeye atmak, verilen mamadan daha zararlı değil de ne??? Biz bunu farkedemeden 50 gün karşılıklı çile çektik. Her şeyin fanatizmi zararmış kardeş :p
Tüm bu süreçte hep “Geçecek” diyen emziren-anneler google mail grubuna ve sakinliğiyle, sakinleştirişi ve her an yanımızda oluşuyla bizim delirmemizi engelleyen Doktor Erdem Gönüllü'ye çok çok teşekkür ederiz.
Oh be.

5 yorum:

  1. Ben senin (ilk fotoğraftaki) uyuyuş şeklini ve kostümünü yirim Azeeee!!!

    Çok sevindim, ana-kız sorunların üstesinden gelebildiğinize. Umarım bundan sonrası hep kolay, keyifli, bol meşkli, hatta eğlenceli geçer.

    Öpüyorum mis kokulu boynundan Aze Çınar'ı.

    Esin
    (nam-ı diğer charmofsmyrna ;)

    YanıtlaSil
  2. Canımcım ilk aylar zor, sonra yavaş yavaş herşey düzene giriyor...
    Bu arada sen mükemmel bir annesin...
    Not: Gelinimiz çok güzelleşmiş bağlayalım artık şu işi başkasına kaptırmayalım...

    YanıtlaSil
  3. Esin'cim çok teşekkürler.
    Başak sağolasın canım, çoğu kez pek öyle hissetmiyorum.
    Deniz'le hadise tamam ya, daha iyisini mi bulacağız :)) özledik, görüşelim.

    YanıtlaSil
  4. Merhaba!
    cok zor gecmis olsa da ben o ilk günlerde dayandigin icin seni tebrik ediyorum. Eger "anne sütü fanatigi" olmamis olsaydin emzirmeyi cok daha önce birakirdin ve bebegin hic bir mamayla kiyaslanamayacak o güzellikten tam olarak mahrum kalirdi. Ne güzel sonradan acilarinin azalmis olmasi. Dilerim aradan gecen iki-üc ay icinde Aze bebek iyice ögrenmistir anne memesinden emmeyi ve senin acilarin tamamen gecmistir ve insallah emerminik kusun 1,5 yil. yol uzadikca zevki artiyor:)
    Elif

    YanıtlaSil
  5. Bebegim 2 aylik ve ben de emzirme konusunda sikintilar yasiyorum sorunlarim farkli olsa da.. mamayi hevesle almasi bu kadar hizli kilo almasi icimi acitti umarim cok mutlusunuzdur...

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...