Azoçka bugün tam 5 ayını doldurdu. 22 haftalık, 154 günlük. Kilosu iyi boyu iyi, sağlığı iyi, keyifler iyi... idi. Bugüne kadar inişleri çıkışları olan, tabii ki değişiklikleri de olan bir bebek olsa da, genel itibariyle uzmanların kitap bebek/melek bebek dedikleri, uyumlu, sakin, sürprizleri olmayan, rutinine 3 aşağı 5 yukarı bağlı bir bebekti Aze Çınar. Ta ki bugüne kadar. Dünden ufak huzursuzlukları başlamıştı aslında. Bugün ise sabahtan itibaren gayet sıralı ve rutin uyuduğu uykularına geçmemeye, sık sık ağlamaya, çığlık atmaya, uyuyunca da kısa süre sonra uyanmaya başladı. Bugüne kadar elleri ile en büyük atraksiyonu emziğini bir elinden diğerine geçirmek, biberonunu tutmak iken, bugün elindeki şıngırdaklı oyuncağını pek sinirli bir psikopat gibi sıkı sıkı tutup çat çat çat anakucağının tutma aksamına vurmaya başladı. Gökşen'in ve benim kucağımızdayken bu sefer kollarımıza pat pat vurmaya başladı. Ya ellerini bir sonraki aşamaya geçirdi ve yeni özelliğini deniyor ya da bir şeye çok fena sinirlendirdik biz bu kuzuyu! Uyku işi ise, benim kendi kendine uyuyan kuzum yatak odasına kucağımda girer girmez çığlık atmaya başladı. Yatakta durmak istemediği zamanlar kendi yatağımız üstüne koyup, yanına yatarsam benle oynayıp kolayca uyuyordu. Bu sefer onu da yemedi. Bugün toplamda 3 saat ya uyudu ya uyumadı. Saat 20.30'da ise ağlaya ağlaya uyuyakaldı. 23.00'de ağlayarak uyandı ki benim kızımın en sevdiğim özelliği saat kaç olursa olsun, ne kadar aç olursa olsun gülerek, bize seslenerek uyanmasıydı. Bugüne kadar duyduklarımdan acaba diş mi çıkarıyor onun huzursuzluğu mu yoksa büyüme atağı mı diye düşündüm ama bilemedim. Hayırlısı, bir an önce geçsin huysuzluğu ve uyku dağınıklığı.
Eğlencelik bir hadise ise; Dün artist kızım yüzü babasına dönük şekilde, sırtını babasının dizine yaslamış, babasının karnında otururken yanlarından geçtim, geçerken de yanağını sıkayım dedim. Elinin tersiyle elime bir vurdu! Beni 24 saat gören ve anlaşılan benden sıkılan kızım babasının kucağında "Yeter len babam varken bari kaybol gözümün önünden." mesajını gayet açık vermiş oldu :)
Bir de bize oyunlar yapmaya başladı bu kuzu artık. Oyuncağını alıyor fotoğraftaki gibi yüzüne koyuyor ve ortadaki delikten bize bakıp, biz de bakıp gülünce çapkın çapkın gülmeye başlıyor :)
Dil çıkarıyor, dudağını emiyor. Çene, yanak, kol okşamaya, sarılmaya devam ediyor. Çok güzel, küçük çığlıklar atıyor. Evde insan varsa ya da biz kalabalık bir evdeysek hayatta uyumuyor. Sosyallikte bizi geçti.
Kızım diye söylemiyorum çok eğlenceli bir insan. Gülüşü, oyunları, tekmeleri, zıplamaları, konuşmaya çalışmaları ile tanıdığım en eğlenceli bebek.
Yeni yıl için pek sevdiğimiz insanlardan pek değerli çağrılar aldık. Sevgili Fatmagül ve Öznur, Sinan ve Özlem, Neşe, Ebru, Haydar, Cemre... Yeni yıl piyangosu Savaş'a vurdu ve o gece çalışması gerekti .O çalışırken de ben hiçbir yere gitmek istemedim. O sabah 5. ay kontrolü için dışarı çıktığımızdan hafif yorgundum da, ertesi gün Sinan'larda çalışanlar için yedek yılbaşı kutlaması yapma fikri de oluştuğundan kızımla evde girmeyi tercih ettim. Evde Savaş'a kartpostal yaparak, Tracy Hogg okuyarak, Komedi Dükkanı izleyerek. Saat geceyarısına 20 kala uyandı Aze, yemeğini yedi, benimle oynaştı ve tam 1 kala gözünü kapadı ki benim tatlım annesi babasıyla telefonda konuşabilsin.
Ertesi gün önce İkea'ya gittik, ardından Sinan'larda kalabalık bir ekip içtik. Son zamanlarda sütüm de arttığından sağdıklarımla idare ettik ben de rakı içebildim. Aze 02.00 civarı uyandı. O kalabalığı görünce çılgına döndü. Bir kucaktan bir kucağa epey eğlendi ve herkes odadan çıkıp, sessizlik sağlanınca yeniden uyuyabildi. Ailecek eğlenmiş olduk. Bir gün sonradan da olsa yeni yıla süper giriş yaptık. Bir ertesi gün, Karacaahmet'e gittik arkadaşlarla buluşmaya. Kadıköy'den vapura bindik. Balık ekmek yedik, Deniz sefası yaptık. Savaş 3.5 gün çalışmadı, Aze Çınar babaya doydu. Fotoğraf sevgili Funda'nın çalışması. Noel Aze herkese sevgi ve gülücük dolu yıllar diler.
10 KASIM 2024
1 hafta önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder