Lilypie Second Birthday tickers

28 Temmuz 2011 Perşembe

11. Ay ve kısa kısa

Aze sloganlara eşlik ederken
Neredeyse yaşına girecek ben hala 11. ay yazısını yazmamışım. Niye yazmamışım çünkü gezmekten vakit bulamamışız. Neredeyse 3 aydır günlerimiz şöyle geçiyor. Bir gün ben bir gün Savaş Aze'yle uyanıyoruz ve Aze'nin mamasını yediriyoruz. Saat 11 gibi diğerini kaldırıyoruz ve 3'ümüz kahvaltı ediyoruz. Azoçka ile biraz oynadıktan sonra onu yıkıyoruz ve uyutuyoruz. Onun uyku vakti bizim özel vaktimiz, sohbet, muhabbet, kahve, film, dizi, romantik zamanlar vesaire birbirimizle vakit geçiriyoruz. Sonra kuzu uyanıyor. Hazırlanıyoruz, yediriyoruz ve serin bir yerlere doğru yola çıkıyoruz.  Haliyle gündüz vakti internete pek uğramıyoruz. 


Sıklıkla Ahu-Mumu ve Özlem-Maya ile buluşuyoruz, geç vakitlere kadar sohbet, gezinti sürüyor. Ahu'da kahvaltı ediyoruz, Maçka Parkı'nda diğer anne babalarla buluşuyoruz, AVM geziyoruz serin serin. Kimi zaman bugün Gökay ve Funda ile olduğu gibi diğer arkadaşlarımızla buluşuyoruz. Bazen olduğunda eylemlere gidiyoruz ve netice olarak eve dönüşümüz 21-22 arası oluyor. O saatten sonra da yorgunluk, Aze'yi temizle yatır, gece mamasını ver derken hiçbir şey yazacak halim olmuyor. Hafta sonları zaten neredeyse full dışarıda gezmelerde oluyoruz zaten. Öteki türlü Aze Çınar'ı zaptetmem artık hiç mümkün olmuyor evde. Ki özellikle bu yüzden yine yaşantımızda kimi değişiklikler yapma arifesindeyiz. 


Ve 11. ayda neler oldu. Aze konuşma çabasını geliştirdi. Bir çok kişinin duyduğu üzere Derya'yı Değğğyaa şeklinde söylüyor istediğinde. dedede, babababa, dıgit dogit, dıgi dogi, dıgıl, mama :), bu, su, tette ki gökay bunun teyze olduğunu iddia ediyor,
Gel --> Del del del   şeklinde aralıksız söyleniyor el işaretiyle birlikte. 
Bay bay denince el sallanıyor. 
Alkış der demez alkışlamaya başlıyor. 


Müzik duyar duymaz ki bu ıslık ya da melodili araba kornası bile olabilir dans etmeye başlıyor. 
Elinden tutulunca değil yürümek koşuyor. Ve bunu sürekli ama sürekli yapmak istiyor şu yaz sıcağında. Eller bırakılınca ise küt popoyu yere salıyor korkak şempanze. 
Haa şempanze demişken, bazen bildiğin şempanze gibi davranıyor. Onlar gibi bağırıyor, sarılıyor falan... 
Yeme işi biraz yavaşladı. Her şeyi yiyor yine ama miktarlar azaldı. Sıcaklar, diş falan herhalde... 


Bu ay ilk kez sarma, poğaça, börek, enginar yedi. Cam suya geçtik artık kaynatmıyoruz sularını.
Kiraza bayılıyor, karpuz kemirmelik büyük olursa yiyor. Limona bayılıyor manyak, ekmek, lavaş, kömbe yiyor. 
Artık ezmeyi bıraktık, kuzucuk iki adet dişle (evet hala 2) kıtır kıtır yiyor her şeyi. 
Ellerini çok güzel kullanıyor. İstediği şeyi küçük büyük ayırt etmeden tutabiliyor. Derdini vücut diliyle anlatmaya başladı. Ayaklarının üzerinde durabiliyor. Zorlayınca bir iki adım atıyor ama korkuyor. Çok güzel sarılıyor. 




Şu son 3-5 gündür içine şeytan kaçtı yalnız benim minik meleğimin. Her şeye inat ediyor, kucağa alsan yere inmek istiyor, yere indirsen elimden tut yürüt beni diyor, kesinlikle kendi yatağında yatmak istemiyor. Kıl ötesi bir şey oldu. hatta dün baktım çok ağlıyor, gece aldım benim yatağımda yanına uzanarak uyuttum. etrafına yastıklar dizip öyle kalktım yanından. gece yarısı uyanıp sesine on saniyede cevap alamayınca sen kalk yataktan inmeye kalk ve kafa üstü düş yere!!! 11 aydır zerre görmediğimiz şeyler olunca Savaş'a da bana da geldiler 2 gündür. Resmen yetişkin varmış gibi öfkeleniyoruz kendisine, bizi öyle görünce o daha da öfkeleniyor, mesela elindeki emziği atıyor yere gözümüzün içine baka baka ya da elimizi falan ısırmaya kalkıyor. Bugün Savaş'la camdan sarkmış bakınıp kahvelerimizi içerken aşağıda bebek arabasında 7-8 yaşlarında bir çocuk gördük. Ben denyoca "Yuh o yaşta niye bebek arabasına koyuyorlar?" derken tam çocuk kendini tokatlamaya başladı. Annesi bir tişört yardımızla ellerini sararak engelledi. Farkettik ki çocukta zeka geriliği var. Bir on dakika ağladıktan sonra kendi kendime küfrederek "iki asilikte delirdin insanlar nelerle baş etmek zorunda" diyerek bi sakinledim. 




Bir de zaten çok sevdiğim fakat zorluklarını yakinen gördüğüm ikiz çocuklar var. Her hatırladığımda "Oyh çok şükür bir tane" diyorum. Ben tam bunlarla biraz kendime gelmişken, Azoşka'da birazcık daha sakinledi bugün. Bizimle yer de oyun oynadı, yuvarlandı, pek arıza yapmadı. Konuştuğum kim anneler bu aylarda böyle şeylerin yaşandığını ve geçtiğini söylediler. Geçici bir dönem olsun da başka bir şey istemiyorum. 






Aze bu ay ilk kez bir nikaha gitti. Neslihan, Duygu ve Damla tarafından ziyaret edildi. Yazgül Halasını ziyaret etti. Ve Aze'nin bu ay bir yeğen-kardeşi oldu. 15 Temmuz 2011 tarihinde Zeynel Haydar aramıza katıldı. Hoş geldi sefa getirdi. Adı ile büyüsün sağ salim analı babalı kocaman bir güzel adam olsun.










Ciddiyet had safhada!

2 yorum:

yaban dedi ki...

fotograflarin cok guzel aze'cim,, bir de ne kadar aktifmissiniz, okurken ben yoruldum,, ve o kadar cocuga da imrendim, keske bizim cevremizde de boyle arkadaslar olsa,,

Başka Anne dedi ki...

:) dışarıda böyle aktif olmazsak evde kafayı yeriz aze de ben de :) o kadar çocukla hep emziren anneler grubunda tanıştım. tavsiye ederim :))

Yorum Gönder

28 Temmuz 2011 Perşembe

11. Ay ve kısa kısa

Aze sloganlara eşlik ederken
Neredeyse yaşına girecek ben hala 11. ay yazısını yazmamışım. Niye yazmamışım çünkü gezmekten vakit bulamamışız. Neredeyse 3 aydır günlerimiz şöyle geçiyor. Bir gün ben bir gün Savaş Aze'yle uyanıyoruz ve Aze'nin mamasını yediriyoruz. Saat 11 gibi diğerini kaldırıyoruz ve 3'ümüz kahvaltı ediyoruz. Azoçka ile biraz oynadıktan sonra onu yıkıyoruz ve uyutuyoruz. Onun uyku vakti bizim özel vaktimiz, sohbet, muhabbet, kahve, film, dizi, romantik zamanlar vesaire birbirimizle vakit geçiriyoruz. Sonra kuzu uyanıyor. Hazırlanıyoruz, yediriyoruz ve serin bir yerlere doğru yola çıkıyoruz.  Haliyle gündüz vakti internete pek uğramıyoruz. 


Sıklıkla Ahu-Mumu ve Özlem-Maya ile buluşuyoruz, geç vakitlere kadar sohbet, gezinti sürüyor. Ahu'da kahvaltı ediyoruz, Maçka Parkı'nda diğer anne babalarla buluşuyoruz, AVM geziyoruz serin serin. Kimi zaman bugün Gökay ve Funda ile olduğu gibi diğer arkadaşlarımızla buluşuyoruz. Bazen olduğunda eylemlere gidiyoruz ve netice olarak eve dönüşümüz 21-22 arası oluyor. O saatten sonra da yorgunluk, Aze'yi temizle yatır, gece mamasını ver derken hiçbir şey yazacak halim olmuyor. Hafta sonları zaten neredeyse full dışarıda gezmelerde oluyoruz zaten. Öteki türlü Aze Çınar'ı zaptetmem artık hiç mümkün olmuyor evde. Ki özellikle bu yüzden yine yaşantımızda kimi değişiklikler yapma arifesindeyiz. 


Ve 11. ayda neler oldu. Aze konuşma çabasını geliştirdi. Bir çok kişinin duyduğu üzere Derya'yı Değğğyaa şeklinde söylüyor istediğinde. dedede, babababa, dıgit dogit, dıgi dogi, dıgıl, mama :), bu, su, tette ki gökay bunun teyze olduğunu iddia ediyor,
Gel --> Del del del   şeklinde aralıksız söyleniyor el işaretiyle birlikte. 
Bay bay denince el sallanıyor. 
Alkış der demez alkışlamaya başlıyor. 


Müzik duyar duymaz ki bu ıslık ya da melodili araba kornası bile olabilir dans etmeye başlıyor. 
Elinden tutulunca değil yürümek koşuyor. Ve bunu sürekli ama sürekli yapmak istiyor şu yaz sıcağında. Eller bırakılınca ise küt popoyu yere salıyor korkak şempanze. 
Haa şempanze demişken, bazen bildiğin şempanze gibi davranıyor. Onlar gibi bağırıyor, sarılıyor falan... 
Yeme işi biraz yavaşladı. Her şeyi yiyor yine ama miktarlar azaldı. Sıcaklar, diş falan herhalde... 


Bu ay ilk kez sarma, poğaça, börek, enginar yedi. Cam suya geçtik artık kaynatmıyoruz sularını.
Kiraza bayılıyor, karpuz kemirmelik büyük olursa yiyor. Limona bayılıyor manyak, ekmek, lavaş, kömbe yiyor. 
Artık ezmeyi bıraktık, kuzucuk iki adet dişle (evet hala 2) kıtır kıtır yiyor her şeyi. 
Ellerini çok güzel kullanıyor. İstediği şeyi küçük büyük ayırt etmeden tutabiliyor. Derdini vücut diliyle anlatmaya başladı. Ayaklarının üzerinde durabiliyor. Zorlayınca bir iki adım atıyor ama korkuyor. Çok güzel sarılıyor. 




Şu son 3-5 gündür içine şeytan kaçtı yalnız benim minik meleğimin. Her şeye inat ediyor, kucağa alsan yere inmek istiyor, yere indirsen elimden tut yürüt beni diyor, kesinlikle kendi yatağında yatmak istemiyor. Kıl ötesi bir şey oldu. hatta dün baktım çok ağlıyor, gece aldım benim yatağımda yanına uzanarak uyuttum. etrafına yastıklar dizip öyle kalktım yanından. gece yarısı uyanıp sesine on saniyede cevap alamayınca sen kalk yataktan inmeye kalk ve kafa üstü düş yere!!! 11 aydır zerre görmediğimiz şeyler olunca Savaş'a da bana da geldiler 2 gündür. Resmen yetişkin varmış gibi öfkeleniyoruz kendisine, bizi öyle görünce o daha da öfkeleniyor, mesela elindeki emziği atıyor yere gözümüzün içine baka baka ya da elimizi falan ısırmaya kalkıyor. Bugün Savaş'la camdan sarkmış bakınıp kahvelerimizi içerken aşağıda bebek arabasında 7-8 yaşlarında bir çocuk gördük. Ben denyoca "Yuh o yaşta niye bebek arabasına koyuyorlar?" derken tam çocuk kendini tokatlamaya başladı. Annesi bir tişört yardımızla ellerini sararak engelledi. Farkettik ki çocukta zeka geriliği var. Bir on dakika ağladıktan sonra kendi kendime küfrederek "iki asilikte delirdin insanlar nelerle baş etmek zorunda" diyerek bi sakinledim. 




Bir de zaten çok sevdiğim fakat zorluklarını yakinen gördüğüm ikiz çocuklar var. Her hatırladığımda "Oyh çok şükür bir tane" diyorum. Ben tam bunlarla biraz kendime gelmişken, Azoşka'da birazcık daha sakinledi bugün. Bizimle yer de oyun oynadı, yuvarlandı, pek arıza yapmadı. Konuştuğum kim anneler bu aylarda böyle şeylerin yaşandığını ve geçtiğini söylediler. Geçici bir dönem olsun da başka bir şey istemiyorum. 






Aze bu ay ilk kez bir nikaha gitti. Neslihan, Duygu ve Damla tarafından ziyaret edildi. Yazgül Halasını ziyaret etti. Ve Aze'nin bu ay bir yeğen-kardeşi oldu. 15 Temmuz 2011 tarihinde Zeynel Haydar aramıza katıldı. Hoş geldi sefa getirdi. Adı ile büyüsün sağ salim analı babalı kocaman bir güzel adam olsun.










Ciddiyet had safhada!

2 yorum:

  1. fotograflarin cok guzel aze'cim,, bir de ne kadar aktifmissiniz, okurken ben yoruldum,, ve o kadar cocuga da imrendim, keske bizim cevremizde de boyle arkadaslar olsa,,

    YanıtlaSil
  2. :) dışarıda böyle aktif olmazsak evde kafayı yeriz aze de ben de :) o kadar çocukla hep emziren anneler grubunda tanıştım. tavsiye ederim :))

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...