Lilypie Second Birthday tickers

10 Ocak 2011 Pazartesi

Ebeveyn Dili

Var böyle bir şey! Bebek sahibi olmadan hangi kelimeleri kullandığınızın, nasıl konuştuğunuzun, inancınızın, kültürünüzün, alışkanlıklarınızın hiçbir önemi yok. Nasılsa bebek doğduktan sonra tüm bu saydıklarımdan bağımsız bir dil konuşulmaya başlanıyor. 
Bu yeni alfabenin ilk harfi de: Maşallah. Nazara inanın inanmayın, hayatınızda hiç nazar boncuğu taşımamış olun, taşımış ama nazarı çok da takmamış olun, hiç önemli değil. Bebekten itibaren 3 kelimenizden biri maşallah olduğu gibi bebeğinizden bahsederken maşallah demeyeni de dürtüp ona da zorla dedirtmeye başlayacaksınız. 


- Ayy ne uslu bebeğin var. 
- Maşallah öyledir. 
- Darısı başıma. 
- Maşallah? 
- .....
- Maşallah desene lan!
- Haaa maşallah maşallah.


Sonracığıma bizim gibi karı-koca ateist dahi olsanız, bol Allah'lı cümleler dilinizden eksik olmamaya başlayacak: İnşallah, Allah analı babalı büyütsün, Allah bağışlasın, Allah esirgesin, Allah korusun, Allah muhafaza, Allah göstermesin, Allah eksik etmesin, Allah belasını versin (Bu sonuncusu bonus, lohusalık haliyle sinirlendiklerinize bol keseden sayabiliyorsunuz eheh) Şimdi bunları söylemeye başlıyor insan ki eskiden de bu kadar sık olmasa da kullanılıyor bunlar çünkü bir kere çok güçlü kalıplar bunlar. Bir düşünün;


-  "İnşallah sağlıklı bir bebek olur", "Umarım sağlıklı bir bebek olur." 
-  "İnşallah ateşi düşer.", "Umarım ateşi düşer." 
- "Allah bağışlasın." , "Sizinle olur hep umarım."
- "Allah korusun.", "Siz koruyamazsanız umarım onu koruyan başka bir şey olur."
- "Allah analı babalı büyütsün.", "Bebek büyüyene kadar ölmezsiniz umarım."
- "Allah belanı versin.", "Umarım başına çok kötü şeyler gelir."


Söyleyin a dostlar hangilerinin söylenişi daha güçlü, daha etkili, daha anlamlı geliyor? 
Bu ekolün kendi adıma ve Savaş adına en bombası ise bebeği yatırıp kaldırırken "Bismillah" diyor oluşumuz oldu. Annem çok kızdı ilk günler demeyince. Sonra da aşağıda yazdığım şeyi düşününce dilimize yapıştı kaldı bismillah.
Bir ikincisi, bebek gelince akla "Başıma bir iş gelecekse de ben inanmıyorum. Ama bebiş biraz büyüyene kadar en azından riske atıp olma ihtimaline karşı kızdırmayalım dilimize mi yapışacak." düşüncesi gelmiyor değil. 


Ebeveyn dilinin diğer bir değişimi ise bebeğe hitap şeklinde oluyor. Daha önce (bebek sahibi olmadan önce) gülerek farkettiğim, bebeğine "annecim", "babacım" diye hitap etme komikliği meğer bebeğin doğumuyla otomatik olarak çalışmaya başlıyormuş. Dünyanın en saçma hitabı olan bu kelimeler, kendiliğinden, direnmenize, engel olmaya çalışmanıza rağmen kolayca dökülüveriyormuş ağzınızdan: 


- Ama annecim daha yemeğini bitirmedin. 
hiiii daha vahimi var bir de çoğul konuşmak:
- Ama annecim daha yemeğimizi bitirmedik.
- Babacım hadi gel tuvaletimizi yapalım.
- Doktorumuz bize iğne yaptı di mi annecim.
!!!!
Ya niye ama niye, niye çocuğa annecim, babacım diyoruz manyak mıyız?? Hepimiz o bebenin bizim annemiz ya da babamız olmadığından eminsek neden durduramıyoruz bu sefil akımı?!?!? Neden karşımızdaki bebenin bireyliğini yok eden çoğul konuşmayı tercih ediyoruz? Aylardır uğraşıyorum Aze'ye annecim demeyeyim diye, buna rağmen o kadar çok annecim diyorum ki Savaş bile bazen boş bulunup annecim diyor Aze'ye! 


2011'den en büyük dileğim bu hitaptan kurtulmaktır hem valla hem billa. 





4 yorum:

Adsız dedi ki...

İkinci kez deniyorum bakalım bu sefer yorum bırakabilecek miyim? (Şu şifre doğrulatma olmasa belki herkesin işi daha kolay olur, öneri tabii sen bilirsin).

Hahaha, ben de bir ateist olarak bir ara kapılmıştım şu inşallah/maşallah işlerine, neyse ki duruldum artık umarım, dilerim falan diyorum hoş kimden diliyorsun ya o da ayrı :) Ve de annecim'den de vazgeçemedim malesef, hala kullanıyorum... Neyse anlıyor ama, anlıyorlar tabii ki, kim anne kim baba, kim değil.

Başka Anne dedi ki...

ya o annecim çok fena bir şey. nasıl olur da çat diye kendiliğinden kullanmaya başlayıp sonra da bir türlü kutulunamıyor anlayamadım gitti. çabalarım devam ediyor!
(kaldırdım onu da, daha önce de demişlerdi yorumlar gelmiyor diye, onaydan sonra yayınlansın şeysini kaldırmıştım, şimdi de kelime onayı kaldırdım. düzelir umarım.)

Adsız dedi ki...

vallahi inançla bağlantılı olmaksızın otomatik konuşma şekli değişiyor-çok yerinde bir gözlem:)
bir de nazar diye sütü göstertmemeler, uyku düzeni - emme konusunda yalan söylemeler...elif şafak takmış lohusalara dadanan cinlere o hesap.
misal ne zaman bir teyze gelse şu diyalog yaşanıyor bizde:
-bebeğe nazar değmiş.
-yahu çocuk iyi, sağlıklı ne nazarı.
-yok yok değmiş sen emmiyor de.
veya çok bilen insanımızdan bir başka örnek:
-bilmemkimin sezaryenini seninki gibi yapmışlar beli kırılmış (oha)
-bilmemkim bebeğini sevmemeiş sütü de gelmemeiş (ne alaka, sadist mi bu kadın)

işimiz gücümüz hurafeler, neyse ki internet var doğrusunu öğreniyoruz:)
sevgilerimle
ceren

Başka Anne dedi ki...

eheh işimiz çok zor gerçekten. bilimle geleneksel arasında çarpık işler yapıp duruyoruz. hayırlısı bakalım :)

Yorum Gönder

10 Ocak 2011 Pazartesi

Ebeveyn Dili

Var böyle bir şey! Bebek sahibi olmadan hangi kelimeleri kullandığınızın, nasıl konuştuğunuzun, inancınızın, kültürünüzün, alışkanlıklarınızın hiçbir önemi yok. Nasılsa bebek doğduktan sonra tüm bu saydıklarımdan bağımsız bir dil konuşulmaya başlanıyor. 
Bu yeni alfabenin ilk harfi de: Maşallah. Nazara inanın inanmayın, hayatınızda hiç nazar boncuğu taşımamış olun, taşımış ama nazarı çok da takmamış olun, hiç önemli değil. Bebekten itibaren 3 kelimenizden biri maşallah olduğu gibi bebeğinizden bahsederken maşallah demeyeni de dürtüp ona da zorla dedirtmeye başlayacaksınız. 


- Ayy ne uslu bebeğin var. 
- Maşallah öyledir. 
- Darısı başıma. 
- Maşallah? 
- .....
- Maşallah desene lan!
- Haaa maşallah maşallah.


Sonracığıma bizim gibi karı-koca ateist dahi olsanız, bol Allah'lı cümleler dilinizden eksik olmamaya başlayacak: İnşallah, Allah analı babalı büyütsün, Allah bağışlasın, Allah esirgesin, Allah korusun, Allah muhafaza, Allah göstermesin, Allah eksik etmesin, Allah belasını versin (Bu sonuncusu bonus, lohusalık haliyle sinirlendiklerinize bol keseden sayabiliyorsunuz eheh) Şimdi bunları söylemeye başlıyor insan ki eskiden de bu kadar sık olmasa da kullanılıyor bunlar çünkü bir kere çok güçlü kalıplar bunlar. Bir düşünün;


-  "İnşallah sağlıklı bir bebek olur", "Umarım sağlıklı bir bebek olur." 
-  "İnşallah ateşi düşer.", "Umarım ateşi düşer." 
- "Allah bağışlasın." , "Sizinle olur hep umarım."
- "Allah korusun.", "Siz koruyamazsanız umarım onu koruyan başka bir şey olur."
- "Allah analı babalı büyütsün.", "Bebek büyüyene kadar ölmezsiniz umarım."
- "Allah belanı versin.", "Umarım başına çok kötü şeyler gelir."


Söyleyin a dostlar hangilerinin söylenişi daha güçlü, daha etkili, daha anlamlı geliyor? 
Bu ekolün kendi adıma ve Savaş adına en bombası ise bebeği yatırıp kaldırırken "Bismillah" diyor oluşumuz oldu. Annem çok kızdı ilk günler demeyince. Sonra da aşağıda yazdığım şeyi düşününce dilimize yapıştı kaldı bismillah.
Bir ikincisi, bebek gelince akla "Başıma bir iş gelecekse de ben inanmıyorum. Ama bebiş biraz büyüyene kadar en azından riske atıp olma ihtimaline karşı kızdırmayalım dilimize mi yapışacak." düşüncesi gelmiyor değil. 


Ebeveyn dilinin diğer bir değişimi ise bebeğe hitap şeklinde oluyor. Daha önce (bebek sahibi olmadan önce) gülerek farkettiğim, bebeğine "annecim", "babacım" diye hitap etme komikliği meğer bebeğin doğumuyla otomatik olarak çalışmaya başlıyormuş. Dünyanın en saçma hitabı olan bu kelimeler, kendiliğinden, direnmenize, engel olmaya çalışmanıza rağmen kolayca dökülüveriyormuş ağzınızdan: 


- Ama annecim daha yemeğini bitirmedin. 
hiiii daha vahimi var bir de çoğul konuşmak:
- Ama annecim daha yemeğimizi bitirmedik.
- Babacım hadi gel tuvaletimizi yapalım.
- Doktorumuz bize iğne yaptı di mi annecim.
!!!!
Ya niye ama niye, niye çocuğa annecim, babacım diyoruz manyak mıyız?? Hepimiz o bebenin bizim annemiz ya da babamız olmadığından eminsek neden durduramıyoruz bu sefil akımı?!?!? Neden karşımızdaki bebenin bireyliğini yok eden çoğul konuşmayı tercih ediyoruz? Aylardır uğraşıyorum Aze'ye annecim demeyeyim diye, buna rağmen o kadar çok annecim diyorum ki Savaş bile bazen boş bulunup annecim diyor Aze'ye! 


2011'den en büyük dileğim bu hitaptan kurtulmaktır hem valla hem billa. 





4 yorum:

  1. İkinci kez deniyorum bakalım bu sefer yorum bırakabilecek miyim? (Şu şifre doğrulatma olmasa belki herkesin işi daha kolay olur, öneri tabii sen bilirsin).

    Hahaha, ben de bir ateist olarak bir ara kapılmıştım şu inşallah/maşallah işlerine, neyse ki duruldum artık umarım, dilerim falan diyorum hoş kimden diliyorsun ya o da ayrı :) Ve de annecim'den de vazgeçemedim malesef, hala kullanıyorum... Neyse anlıyor ama, anlıyorlar tabii ki, kim anne kim baba, kim değil.

    YanıtlaSil
  2. ya o annecim çok fena bir şey. nasıl olur da çat diye kendiliğinden kullanmaya başlayıp sonra da bir türlü kutulunamıyor anlayamadım gitti. çabalarım devam ediyor!
    (kaldırdım onu da, daha önce de demişlerdi yorumlar gelmiyor diye, onaydan sonra yayınlansın şeysini kaldırmıştım, şimdi de kelime onayı kaldırdım. düzelir umarım.)

    YanıtlaSil
  3. vallahi inançla bağlantılı olmaksızın otomatik konuşma şekli değişiyor-çok yerinde bir gözlem:)
    bir de nazar diye sütü göstertmemeler, uyku düzeni - emme konusunda yalan söylemeler...elif şafak takmış lohusalara dadanan cinlere o hesap.
    misal ne zaman bir teyze gelse şu diyalog yaşanıyor bizde:
    -bebeğe nazar değmiş.
    -yahu çocuk iyi, sağlıklı ne nazarı.
    -yok yok değmiş sen emmiyor de.
    veya çok bilen insanımızdan bir başka örnek:
    -bilmemkimin sezaryenini seninki gibi yapmışlar beli kırılmış (oha)
    -bilmemkim bebeğini sevmemeiş sütü de gelmemeiş (ne alaka, sadist mi bu kadın)

    işimiz gücümüz hurafeler, neyse ki internet var doğrusunu öğreniyoruz:)
    sevgilerimle
    ceren

    YanıtlaSil
  4. eheh işimiz çok zor gerçekten. bilimle geleneksel arasında çarpık işler yapıp duruyoruz. hayırlısı bakalım :)

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...