Lilypie Second Birthday tickers

16 Mart 2011 Çarşamba

Aze Çınar'dan

 Epeydir Aze'den ses etmiyordum, daha fazla geciktirmeyeyim. Dün geceden başlayayım, farklı bir deneyim oldu çünkü. Dün gece, diş sıkıntısı var biraz şımartayım diyerek Aze'yi bizim yatağımızda uyuttum ilk defa. Acayip şaşırdı buna ve acayip sevindi. Gece yemeğini verirken yaptım bu geçişi, uykusu da açılmış değildi tam ama sevinci görülmeye değerdi. Koluma sarıldı, yanağıma sarıldı. Güldü bol bol. "Eee Eeee" diyorum ki bu Pavlov işaretidir bizde. Hop uyku pozisyonu alınır, kafayı arkaya doğru çeviriyor uyumak için, iki saniye sonra hop bana dönüyor, bakıyor hala oradayım bir gülüyor bir gülüyor sormayın. Çok güzel uyuduk, çok keyifli. Ta ki gecenin bir yarısı çaat yüzüme bir tokat yiyene kadar. Uyanmış, mızırdanmış -yatağında olsa bunları yapıp kendi kendine uyurdu sonra- sonra bakmış ben, e uyandırayım o zaman diye çat geçirmiş tokatı. eee pış pış diye bir on dakikada uyuttum kendisini. İlk baştaki o oynaşmalar gecenin köründe uykulu yaşanınca öyle sevimli gelmiyor insana haliyle.  Bir sonraki sefer saçımın çekilmesiyle, bir sonraki yine tokatla gerçekleşti. Sonuncuda artık gün ağarıyordu, alıp yatağına attım kendisini :) Bu keyiflik de burada sona ermiş oldu. 

Genel gelişmelere gelince, Aze 6. aydan itibaren destekli oturmaya başlamıştı, şimdi tek başına uzun süre oturabiliyor. Bazen dengesini kaybediyor ve, önündeki iş neyse ona odaklanmış, ciddi ciddi bakarken huoop yana yavaşça devriliyor ama bu esnada hiç istifini bozmuyor. Eğer 10 saniye boyunca gelip düzeltmezsek şeklini anca değiştiriyor hanfendi! Çok komik oluyor çok. 
Tay tay yapmaya da yine 6. ayda başlamıştı, şimdi baya baya duruyor biz tutunca. Dönme işini falan da becerdi epeyce. 
Elini, kolunu ve ayaklarını epeyce iyi kullanıyor. Ayaklarını ellerinden iyi kullanıyor hatta. Alkışlamak için sırf ayak kullanıyor mesela. Bazen sarılırken de ayaklarıyla sarılıyor. 




Sizlerle görüşmeyeli 2 kez eyleme gitti. Bolca da içmeli ortama. Toplumun büyük çoğunluğunun "aaa ne ayıp olur mu hiç oralarda bebek" diyeceği bilumum yeri geziyor Aze Çınar. Slogan sesleriyle uyuyor, yarın bir gün daha özgür bir ülkede yaşasın diye. Bangır bangır şarkılar söylenirken uyuyor, anne baba mutlu olursa o da daha mutlu olur diye.  

Çapkın çapkın bakıyor, gülüyor, işve yapıyor. Çok sinirleniyor, resmen "gırrrrrrrrr" benzeri bir ses çıkarıyor. Benim ters kızım eskiye oranla daha çok ağlıyor. Bebekken doğru dürüst sesini duymazdık, şimdi -özellikle çaresizliğe kapıldığında- çabucak başlıyor ağlamaya. Kızım diye söylemiyorum bir güzel ağlıyor ki... Bazen hiçbir şey yapmadan onu izliyoruz ağlarken. 

Saçlarımla oynuyor, sütünü içerken yüzümü okşuyor. Başkasının kucağından benimkine geçiyor ellerimi uzattığımda... Yanisi yeme de yanında yat kıvamında epeydir. 
E negatiflikleri? Olmaz mı hiç... Çok yoruyor. Sürekli oyun, gezme, ilgi istiyor. Yaşlanmışım, kesinlikle yetemiyorum. Biz tv de izletmiyoruz. Haliyle daha çok yoruyor. Çok hoş bir çalışma var bebekler için yavrusu'nun annesi Evren'den öğrenmiştik; http://www.youtube.com/watch?v=wKcrsv_t8Ko 
Günde bir kere bunu izletiyoruz. Bayılıyor. Bunun dışında 1 kez Grup Yorum'un İnönü konser dvdsini izlettik. Daha doğrusu biz izlerken odada kalıp arada bakmasına izin verdik, bir de bugün İan Anderson'ın Pavane sini izlettim ve onda da büyülendi. Diğerlerinde kıpraşmışken bunda nefes almadan odaklandı. İlk dinlediğimde ben de öyle olmuştum İan mucizesi :)

İşte böyle. Çok güzel büyüyor (Öhömm maşallah pilizzz) Çok aşık ederek büyüyor. Çok kişilikli büyüyor. Daha da afacanlaşmasın da şu halle idare ederim. 

2 yorum:

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

Maşallah tam yemelik zamanları yemede yanında yat kıvamındalar:))

Başka Anne dedi ki...

Öyleler valla, yarın bir gün "saat kaç oldu nerede kaldı bu kız" zamanları gelecek. bol bol tadını çıkarmak lazım. :))

Yorum Gönder

16 Mart 2011 Çarşamba

Aze Çınar'dan

 Epeydir Aze'den ses etmiyordum, daha fazla geciktirmeyeyim. Dün geceden başlayayım, farklı bir deneyim oldu çünkü. Dün gece, diş sıkıntısı var biraz şımartayım diyerek Aze'yi bizim yatağımızda uyuttum ilk defa. Acayip şaşırdı buna ve acayip sevindi. Gece yemeğini verirken yaptım bu geçişi, uykusu da açılmış değildi tam ama sevinci görülmeye değerdi. Koluma sarıldı, yanağıma sarıldı. Güldü bol bol. "Eee Eeee" diyorum ki bu Pavlov işaretidir bizde. Hop uyku pozisyonu alınır, kafayı arkaya doğru çeviriyor uyumak için, iki saniye sonra hop bana dönüyor, bakıyor hala oradayım bir gülüyor bir gülüyor sormayın. Çok güzel uyuduk, çok keyifli. Ta ki gecenin bir yarısı çaat yüzüme bir tokat yiyene kadar. Uyanmış, mızırdanmış -yatağında olsa bunları yapıp kendi kendine uyurdu sonra- sonra bakmış ben, e uyandırayım o zaman diye çat geçirmiş tokatı. eee pış pış diye bir on dakikada uyuttum kendisini. İlk baştaki o oynaşmalar gecenin köründe uykulu yaşanınca öyle sevimli gelmiyor insana haliyle.  Bir sonraki sefer saçımın çekilmesiyle, bir sonraki yine tokatla gerçekleşti. Sonuncuda artık gün ağarıyordu, alıp yatağına attım kendisini :) Bu keyiflik de burada sona ermiş oldu. 

Genel gelişmelere gelince, Aze 6. aydan itibaren destekli oturmaya başlamıştı, şimdi tek başına uzun süre oturabiliyor. Bazen dengesini kaybediyor ve, önündeki iş neyse ona odaklanmış, ciddi ciddi bakarken huoop yana yavaşça devriliyor ama bu esnada hiç istifini bozmuyor. Eğer 10 saniye boyunca gelip düzeltmezsek şeklini anca değiştiriyor hanfendi! Çok komik oluyor çok. 
Tay tay yapmaya da yine 6. ayda başlamıştı, şimdi baya baya duruyor biz tutunca. Dönme işini falan da becerdi epeyce. 
Elini, kolunu ve ayaklarını epeyce iyi kullanıyor. Ayaklarını ellerinden iyi kullanıyor hatta. Alkışlamak için sırf ayak kullanıyor mesela. Bazen sarılırken de ayaklarıyla sarılıyor. 




Sizlerle görüşmeyeli 2 kez eyleme gitti. Bolca da içmeli ortama. Toplumun büyük çoğunluğunun "aaa ne ayıp olur mu hiç oralarda bebek" diyeceği bilumum yeri geziyor Aze Çınar. Slogan sesleriyle uyuyor, yarın bir gün daha özgür bir ülkede yaşasın diye. Bangır bangır şarkılar söylenirken uyuyor, anne baba mutlu olursa o da daha mutlu olur diye.  

Çapkın çapkın bakıyor, gülüyor, işve yapıyor. Çok sinirleniyor, resmen "gırrrrrrrrr" benzeri bir ses çıkarıyor. Benim ters kızım eskiye oranla daha çok ağlıyor. Bebekken doğru dürüst sesini duymazdık, şimdi -özellikle çaresizliğe kapıldığında- çabucak başlıyor ağlamaya. Kızım diye söylemiyorum bir güzel ağlıyor ki... Bazen hiçbir şey yapmadan onu izliyoruz ağlarken. 

Saçlarımla oynuyor, sütünü içerken yüzümü okşuyor. Başkasının kucağından benimkine geçiyor ellerimi uzattığımda... Yanisi yeme de yanında yat kıvamında epeydir. 
E negatiflikleri? Olmaz mı hiç... Çok yoruyor. Sürekli oyun, gezme, ilgi istiyor. Yaşlanmışım, kesinlikle yetemiyorum. Biz tv de izletmiyoruz. Haliyle daha çok yoruyor. Çok hoş bir çalışma var bebekler için yavrusu'nun annesi Evren'den öğrenmiştik; http://www.youtube.com/watch?v=wKcrsv_t8Ko 
Günde bir kere bunu izletiyoruz. Bayılıyor. Bunun dışında 1 kez Grup Yorum'un İnönü konser dvdsini izlettik. Daha doğrusu biz izlerken odada kalıp arada bakmasına izin verdik, bir de bugün İan Anderson'ın Pavane sini izlettim ve onda da büyülendi. Diğerlerinde kıpraşmışken bunda nefes almadan odaklandı. İlk dinlediğimde ben de öyle olmuştum İan mucizesi :)

İşte böyle. Çok güzel büyüyor (Öhömm maşallah pilizzz) Çok aşık ederek büyüyor. Çok kişilikli büyüyor. Daha da afacanlaşmasın da şu halle idare ederim. 

2 yorum:

  1. Maşallah tam yemelik zamanları yemede yanında yat kıvamındalar:))

    YanıtlaSil
  2. Öyleler valla, yarın bir gün "saat kaç oldu nerede kaldı bu kız" zamanları gelecek. bol bol tadını çıkarmak lazım. :))

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...