Lilypie Second Birthday tickers

24 Mayıs 2011 Salı

Bazen sadece yaşamak her şeydir

Cuma arkadaşımız Perihan'lara gittik içmeye. Özgün, Başak, Hilal, Savaş, Aze ve Ben güzel bir akşam geçirdik, ertesi gün ise öğleden sonra çıktık evden. Altunizade'de karşıdan karşıya geçeceğiz, yaya geçidindeyiz, Bir beyaz minibüs durup yol verdi bize. Yola çıktık, ben arabalara doğruyum, Savaş ve Aze benden sonralar. Ben başımla teşekkür ettim şoföre, minibüsten sonraya bir adım için hamle yaptım, başka bir minibüs daracık kısımdan diğer minibüsü sollayıp gaza bastı bizi görmeyerek, beni sıyırdı geçti. Kendi çığlığıma irkildim. "takk" sesini duymayı beklerken, kafamı sola çevirdiğimde ve Aze ile Savaş'ı havaya fırlamış göreceğimden çok emindim ve aklım çıkmak üzereydi. Allahtan Savaş, son anda bir refleksle geri çekilmiş, kendini de Aze'nin arabasını da geri çekebilmiş. Biz ve çevredekiler giden arabaya epey küfrettikten sonra, karşıya geçebildik ve sanırım bir 10 dakika ağladım. Aze'ye baktım baktım ağladım. Anlatılamaz bir histi. İkisinin de öleceğinden çok emindim 1 milisaniye ve o minicik anın dehşetinden kurtulamadım.

Aslında hala da kurtulabilmiş sayılmam. Aze hasta pazardan beri. Canı acıyor, burnu akıyor ve sildiğimizde yine canı acıyor, öksürüyor uykusundan uyanıyor, çok terliyor, hapşuruyor... Bugün doktor arkadaşımıza götürdük, ciğerleri temiz çıktı neyse ki. Kan aldılar ama kimi testler için, annesine benzemiş damarları, zor bulunuyor. Zaten bebeklerden kan almak zor, Aze'nin daha uzun ve zor oluyor. Dakikalarca ağladı yavru. Dayanamadım bir dakikalığına dışarı çıktım.

Eve geldik, keyfi kısmen yerinde. Ama sıklıkla ağlamak gibi bir hastalık alışkanlığı oldu. Hali de çok sefil yazık. Tüm bunlar olup biterken, tam başlıktaki gibi hissediyorum yoğun olarak. Sağlıklı bir şekilde hayattaysan başka çok şeye de ihtiyacı yok insanın. Başka şeylerin olur olmaz, edinirsin edinmezsin başka ama olmasa da dert edilecek şey değil.

Sevdiklerin yanında yaşıyorlar mı? Bitti.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

obaaa! ya terorsitler dağda olmaz, en has terorist trafikte olur diye veciz soz soylemek istiyorum..
neyse grip iyidir deryam, yipratir mipratir insani ama bağişiklik edinir cocuk.. gerçi niye kan aldilar viral bişey olduğunu kan almadan anlayamiyolar mi, çok mu ağir geçiriyo ki.. kan almalari tuhaf geldi o yaşta bebekten

ÇokBilmiş dedi ki...

Off, okurken kötü bir haber alacağımı sandım, kalbim sıkıştı bir an.
Neyse ki ucuz atlatmışsınız.
Çok geçmiş olsun.
Ben de kızımı zırt pırt doktora götürüp kan aldırtıyordum. 12. ay kontrolünden sonra sinirlendim, götürmedim doktora. Daha doğrusu götürdüm "Ciğerlerine inmiş, bronşiolit, antibiyotik yazıyorum" dedi. "Ben annesi olarak ciğerinde sorun olduğuna inanmıyorum" dedim. Başka doktora götürdüm. "Antibiyotiğe gerek yok, intihistaminik yazıyorum" dedi o da. "Hadi ordan be!" dedim. 20 aydır bazen hasta, bazen sağlam ama hep keyfi yerinde. Bir bebeğin keyfi yerindeyse sorun yok demektir. Burnunu da silme zaten, bırak aksın; akan kısmı silersin yeter. Akşam banyo yaptırırsın, açılır burnu, cold mix sürer yatırırsın. Sabaha kadar da uyur.
http://sormabulmadunyasi.blogspot.com/2011/01/tkal-burun-nasl-aclr.html

Deniz dedi ki...

deryaze'ye gecmis olsun! hep beraber, hep mutlu yasayin..

Başka Anne dedi ki...

adsız grip için değildi kan. çok bilmiş evet biz de henüz antibiyotik kullanmadık hiç. du bakalım. deniz; sağolasın.

Yorum Gönder

24 Mayıs 2011 Salı

Bazen sadece yaşamak her şeydir

Cuma arkadaşımız Perihan'lara gittik içmeye. Özgün, Başak, Hilal, Savaş, Aze ve Ben güzel bir akşam geçirdik, ertesi gün ise öğleden sonra çıktık evden. Altunizade'de karşıdan karşıya geçeceğiz, yaya geçidindeyiz, Bir beyaz minibüs durup yol verdi bize. Yola çıktık, ben arabalara doğruyum, Savaş ve Aze benden sonralar. Ben başımla teşekkür ettim şoföre, minibüsten sonraya bir adım için hamle yaptım, başka bir minibüs daracık kısımdan diğer minibüsü sollayıp gaza bastı bizi görmeyerek, beni sıyırdı geçti. Kendi çığlığıma irkildim. "takk" sesini duymayı beklerken, kafamı sola çevirdiğimde ve Aze ile Savaş'ı havaya fırlamış göreceğimden çok emindim ve aklım çıkmak üzereydi. Allahtan Savaş, son anda bir refleksle geri çekilmiş, kendini de Aze'nin arabasını da geri çekebilmiş. Biz ve çevredekiler giden arabaya epey küfrettikten sonra, karşıya geçebildik ve sanırım bir 10 dakika ağladım. Aze'ye baktım baktım ağladım. Anlatılamaz bir histi. İkisinin de öleceğinden çok emindim 1 milisaniye ve o minicik anın dehşetinden kurtulamadım.

Aslında hala da kurtulabilmiş sayılmam. Aze hasta pazardan beri. Canı acıyor, burnu akıyor ve sildiğimizde yine canı acıyor, öksürüyor uykusundan uyanıyor, çok terliyor, hapşuruyor... Bugün doktor arkadaşımıza götürdük, ciğerleri temiz çıktı neyse ki. Kan aldılar ama kimi testler için, annesine benzemiş damarları, zor bulunuyor. Zaten bebeklerden kan almak zor, Aze'nin daha uzun ve zor oluyor. Dakikalarca ağladı yavru. Dayanamadım bir dakikalığına dışarı çıktım.

Eve geldik, keyfi kısmen yerinde. Ama sıklıkla ağlamak gibi bir hastalık alışkanlığı oldu. Hali de çok sefil yazık. Tüm bunlar olup biterken, tam başlıktaki gibi hissediyorum yoğun olarak. Sağlıklı bir şekilde hayattaysan başka çok şeye de ihtiyacı yok insanın. Başka şeylerin olur olmaz, edinirsin edinmezsin başka ama olmasa da dert edilecek şey değil.

Sevdiklerin yanında yaşıyorlar mı? Bitti.

4 yorum:

  1. obaaa! ya terorsitler dağda olmaz, en has terorist trafikte olur diye veciz soz soylemek istiyorum..
    neyse grip iyidir deryam, yipratir mipratir insani ama bağişiklik edinir cocuk.. gerçi niye kan aldilar viral bişey olduğunu kan almadan anlayamiyolar mi, çok mu ağir geçiriyo ki.. kan almalari tuhaf geldi o yaşta bebekten

    YanıtlaSil
  2. Off, okurken kötü bir haber alacağımı sandım, kalbim sıkıştı bir an.
    Neyse ki ucuz atlatmışsınız.
    Çok geçmiş olsun.
    Ben de kızımı zırt pırt doktora götürüp kan aldırtıyordum. 12. ay kontrolünden sonra sinirlendim, götürmedim doktora. Daha doğrusu götürdüm "Ciğerlerine inmiş, bronşiolit, antibiyotik yazıyorum" dedi. "Ben annesi olarak ciğerinde sorun olduğuna inanmıyorum" dedim. Başka doktora götürdüm. "Antibiyotiğe gerek yok, intihistaminik yazıyorum" dedi o da. "Hadi ordan be!" dedim. 20 aydır bazen hasta, bazen sağlam ama hep keyfi yerinde. Bir bebeğin keyfi yerindeyse sorun yok demektir. Burnunu da silme zaten, bırak aksın; akan kısmı silersin yeter. Akşam banyo yaptırırsın, açılır burnu, cold mix sürer yatırırsın. Sabaha kadar da uyur.
    http://sormabulmadunyasi.blogspot.com/2011/01/tkal-burun-nasl-aclr.html

    YanıtlaSil
  3. deryaze'ye gecmis olsun! hep beraber, hep mutlu yasayin..

    YanıtlaSil
  4. adsız grip için değildi kan. çok bilmiş evet biz de henüz antibiyotik kullanmadık hiç. du bakalım. deniz; sağolasın.

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...