Aylin bizim kardeşimiz, Aze Çınar'ın halası. Onunla tanıştığımda henüz 9 yaşındaydı. Acayip güzel, şirin, dünya tatlısı bir kız çocuğu. İlk tanıdığım andan itibaren çok sevdim onu. Minik kardeş gibi. Şimdi 18 yaşında.
İki hafta önce bize geldi, bana yardımcı olmak, yalnız kalmamamı sağlamak için. Bu süreç içinde yaptığı temizlikler, yemekler, tatlılar, incelikler hepsi bir yana, ne kadar büyüdüğünü, ne kadar olgunlaştığını, nasıl bize benzer düşünüp, hayata, insanlara duyarlı olduğunu görmek acayip mutlu etti bizi. 2 haftadır hiç sıkılmadan muhabbet edip, iyi vakit geçiriyoruz. Bazen siyaset konuşuyoruz, bazen herkes kendi istediği gibi takılıyor, bazen film izleyip tartışıyoruz.
Ben zorumdur. Hele ki herhangi biriyle iki hafta hiç ayrılmadan, hiç sorun yaşamadan beraber geçirmem çok çok zordur. Aylin'le en ufak bir sıkıntı yaşamadan bulduk iki haftayı. O olmasa şu iki hafta, şu yaşadığımdan kat kat daha fena geçerdi.
Ben: Hüff hıçkırık tuttu yine Çınar'ı
Aylin: Ayyyy acıkmıştır şimdi o, halası gidip yemek yapsın hemen.
Ben: Ya Aylin, sen olmasan ben ne yapardım, çok yoruldun, mahfoldun.
Aylin: Aşk olsun Derya abla, böyle zamanlarda yardım etmeyeceğiz ne zaman edeceğiz birbirimize?
İyi ki varsın Aylin
Böyle zamanlarda en güzel şey böyle içten yakınlarının olması.Çok şanslısın :))
YanıtlaSil