Lilypie Second Birthday tickers

25 Ağustos 2011 Perşembe

Kucağa Alıştırma

Aze Çınar'ın doğum sürecinde öğrendiğim bilgilerin en başında bebeklerin aslında evrim vsden üç ay erken doğduğu (Harvey Karpp) bu yüzden ilk üç ay olgunlaşmamış vücut sebebiyle yoğun gaz sıkıntısı çektikleri oldu. Bu sebepten de ilk 3 ay bebek kendini ne kadar anne karnında hissederse o kadar mutlu olurmuş. Yıllardır uygulanan kundağın da sebebini bilmeden aslında bebeğin en rahat ettiği pozisyon olduğundan uygulandığını tahmin edebiliyoruz. Aynı şekilde bebeğe söylenen "şşşşşş şşşşşşşş" sesi de bebeğin anne rahmindeki ortamında duyduğu su sesine benzerliği sebebiyle bebeği sakinleştiriyormuş.

Gel gör ki hangi tecrübe aktarımındandır bilinmez ta hamilelikten itibaren her denk gelen; "Aman dikkat edin kucağa alıştırmayın, çok sıkıntı çekersiniz." diyordu. Yenidoğan sahibi olmanın sıkıntı çektirmeyen yanı zaten yoktu fakat sıkıntı çekeriz diye bebeği yeni geldiği bol gürültülü bol ışıklı bir yerde, kendini en rahat hissedeceği yerden uzakta tutmak bize pek adil gelmedi.

Kucakla ilgili bizi en ikna eden şey Karpp'ın şuna yakın sözleri oldu: "Bebek doğduğunda kucağınızda tutmanız onu kucağa alıştırmaz. Tam tersi! Dünyaya gelmeden evvel 7/24 kucağınızda olan bebeği, azaltarak kucaktan vazgeçiriyorsunuzdur. Uyanık olduğu tüm anlarda bebek kucağınızda bile olsa, hamileykenki kadar çok olamaz. Dolayısıyla yaptığınız alıştırmak değil azaltmaktır ne kadar çok kucaklarsanız kucaklayın."

Bir başka pek çok doktor ve kitaptan duyduğumuz bilgi ise "İlk üç ay bebek hiçbir alışkanlık kazanmaz." idi. Bu yüzden uyku eğitimine de 4. ay başladık, kucağa alışıyor mu alışmıyor mu diye de hiç düşünmedik. Dünyaya güven duyarak, aylarca içinde olduğu kişinin kokusunu alıp, kalp atışını duyarak alışsın istedik.

Bizim Aze'yi kundaklama girişimlerimiz Aze'nin kundağı dağıtıp fırlatmasıyla son bulduysa da evde dışarıda bol bol slingleyerek anne karnı ihtiyacını bol bol gidermiş olduk. Savaş evdeyse kolunda, kucağında taşıdı, ben de ya göğsümde, ya slingle tamamen sarılı halde. Aze'nin gaz sıkıntısı da diğer bebelere göre epey azdı. Ki bunu da slinge bağlıyorum. Sonrasındaysa kucağa alışık bir bebek olmadı. Bebek arabasından kalkmadan saatlerce yol aldı. Orada uyudu, oynadı, etrafını izledi, asla ama asla kucak istemedi. Evdeyken ise oyun halısında, ana kucağında yine saatlerce vakit geçirdi kucak istemeden.

Yine iddia edildiği gibi "Kucağa alıştırırsan yabani olur, anne babadan başkasına gitmez" tezini de çürüttü Aze Çınar ve sıcakkanlı, herkesin kucağında duran, annesi babası olmadan başkalarıyla saatlerce zaman geçiren bir bebek oldu.

Sözün özü; Özellikle ilk 3 ay kucak, sling, kundak bebekler için çok faydalı, bebeğe kendini çok iyi hissettiren şeyler. Sağda solda duyduğunuz şeylere inanmayın, sarın bebeğinizi vücudunuza bol bol gezin. 9 ay taşıdınız karnınızda bir üç ay daha taşırsınız evelallah. Hem bu sefer nöbet değişimi yapacak baba da var yanınızda :)

2 yorum:

Bap dedi ki...

ve kesinlikle doğru tespit 3 yaşındaki oğlumu şimdi ancak yalvararak kucağıma alabiliyorum :) oysa ne kucakta taşındı bir bilsen.

sevgi dedi ki...

ne güzel bir paylaşım olmuş.. bende aman çok kucağına alma.. alışır.. palavralarını dinlemeyenlerdenim.. ve çok mutluyum kızımla.. o kucağımdayken ondan çok ben sakinleşiyorum.. bütün kötü enerjim, iş stresim akıp gidiyor kollarında.. hep bap doğru söylüyor.. büyüyünce hiç gelmiyorlar.. tadını çıkarmak lazım.

Yorum Gönder

25 Ağustos 2011 Perşembe

Kucağa Alıştırma

Aze Çınar'ın doğum sürecinde öğrendiğim bilgilerin en başında bebeklerin aslında evrim vsden üç ay erken doğduğu (Harvey Karpp) bu yüzden ilk üç ay olgunlaşmamış vücut sebebiyle yoğun gaz sıkıntısı çektikleri oldu. Bu sebepten de ilk 3 ay bebek kendini ne kadar anne karnında hissederse o kadar mutlu olurmuş. Yıllardır uygulanan kundağın da sebebini bilmeden aslında bebeğin en rahat ettiği pozisyon olduğundan uygulandığını tahmin edebiliyoruz. Aynı şekilde bebeğe söylenen "şşşşşş şşşşşşşş" sesi de bebeğin anne rahmindeki ortamında duyduğu su sesine benzerliği sebebiyle bebeği sakinleştiriyormuş.

Gel gör ki hangi tecrübe aktarımındandır bilinmez ta hamilelikten itibaren her denk gelen; "Aman dikkat edin kucağa alıştırmayın, çok sıkıntı çekersiniz." diyordu. Yenidoğan sahibi olmanın sıkıntı çektirmeyen yanı zaten yoktu fakat sıkıntı çekeriz diye bebeği yeni geldiği bol gürültülü bol ışıklı bir yerde, kendini en rahat hissedeceği yerden uzakta tutmak bize pek adil gelmedi.

Kucakla ilgili bizi en ikna eden şey Karpp'ın şuna yakın sözleri oldu: "Bebek doğduğunda kucağınızda tutmanız onu kucağa alıştırmaz. Tam tersi! Dünyaya gelmeden evvel 7/24 kucağınızda olan bebeği, azaltarak kucaktan vazgeçiriyorsunuzdur. Uyanık olduğu tüm anlarda bebek kucağınızda bile olsa, hamileykenki kadar çok olamaz. Dolayısıyla yaptığınız alıştırmak değil azaltmaktır ne kadar çok kucaklarsanız kucaklayın."

Bir başka pek çok doktor ve kitaptan duyduğumuz bilgi ise "İlk üç ay bebek hiçbir alışkanlık kazanmaz." idi. Bu yüzden uyku eğitimine de 4. ay başladık, kucağa alışıyor mu alışmıyor mu diye de hiç düşünmedik. Dünyaya güven duyarak, aylarca içinde olduğu kişinin kokusunu alıp, kalp atışını duyarak alışsın istedik.

Bizim Aze'yi kundaklama girişimlerimiz Aze'nin kundağı dağıtıp fırlatmasıyla son bulduysa da evde dışarıda bol bol slingleyerek anne karnı ihtiyacını bol bol gidermiş olduk. Savaş evdeyse kolunda, kucağında taşıdı, ben de ya göğsümde, ya slingle tamamen sarılı halde. Aze'nin gaz sıkıntısı da diğer bebelere göre epey azdı. Ki bunu da slinge bağlıyorum. Sonrasındaysa kucağa alışık bir bebek olmadı. Bebek arabasından kalkmadan saatlerce yol aldı. Orada uyudu, oynadı, etrafını izledi, asla ama asla kucak istemedi. Evdeyken ise oyun halısında, ana kucağında yine saatlerce vakit geçirdi kucak istemeden.

Yine iddia edildiği gibi "Kucağa alıştırırsan yabani olur, anne babadan başkasına gitmez" tezini de çürüttü Aze Çınar ve sıcakkanlı, herkesin kucağında duran, annesi babası olmadan başkalarıyla saatlerce zaman geçiren bir bebek oldu.

Sözün özü; Özellikle ilk 3 ay kucak, sling, kundak bebekler için çok faydalı, bebeğe kendini çok iyi hissettiren şeyler. Sağda solda duyduğunuz şeylere inanmayın, sarın bebeğinizi vücudunuza bol bol gezin. 9 ay taşıdınız karnınızda bir üç ay daha taşırsınız evelallah. Hem bu sefer nöbet değişimi yapacak baba da var yanınızda :)

2 yorum:

  1. ve kesinlikle doğru tespit 3 yaşındaki oğlumu şimdi ancak yalvararak kucağıma alabiliyorum :) oysa ne kucakta taşındı bir bilsen.

    YanıtlaSil
  2. ne güzel bir paylaşım olmuş.. bende aman çok kucağına alma.. alışır.. palavralarını dinlemeyenlerdenim.. ve çok mutluyum kızımla.. o kucağımdayken ondan çok ben sakinleşiyorum.. bütün kötü enerjim, iş stresim akıp gidiyor kollarında.. hep bap doğru söylüyor.. büyüyünce hiç gelmiyorlar.. tadını çıkarmak lazım.

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...